Anksiyete Bozukluğu Nedir? 6 Nedeni, Belirtileri ve Tedavileri
Anksiyete: Tanım
Anksiyete demek, kaygı demektir. Kaygı, strese verilen normal bir tepkidir ve bazı durumlarda faydalı bile olabilir. Çünkü kaygı bizi tehlikelere karşı uyarabilir, tehlikeye karşı koymak için hazırlanmamıza ve dikkat etmemize yardımcı olabilir. Anksiyete ataklarında nefes alıp vermeniz artabilir, kalbiniz hızlı çarpmaya başlayabilir, karnınızda sıkışma hissedebilir ve bir enerji patlaması yaşayabilirsiniz.
Anksiyete bozukluğu: Tanım
Anksiyete bozukluğu, normal endişe veya kaygı duygularından farklıdır ve aşırı derecede korku veya kaygı içerir. Anksiyete bozukluğu, ruhsal bozuklukların en yaygın olanıdır ve yaşamlarının bir noktasında yetişkinlerin yaklaşık %30’unu etkiler.
Ancak endişelenmeye gerek yoktur, çünkü anksiyete bozuklukları tedavi edilebilir; çünkü anksiyete için etkili tedavi yöntemleri mevcuttur. Bahsedilen bu tedaviler, çoğu insanın normal ve üretken bir yaşam sürmesine yardımcı olur.
Anksiyete krizi: Tanım
Anksiyete krizi, yoğun korku, panik atak ve endişe halinin eşlik ettiği bir ruh hali durumudur. Bu krizler genellikle aniden ve herhangi bir belirti olmadan ortaya çıkar. Ancak bazen bariz bir tetikleyici olabilir (örneğin bir asansörde sıkışıp kalmak ya da yapmanız gereken büyük konuşmayı düşünmek gibi) ama diğer durumlarda anksiyete krizi birdenbire ortaya çıkar.
Anksiyete krizi genellikle 10 dakika içinde zirveye ulaşır ve nadiren 30 dakikadan fazla sürer. Ancak bu kısa süre içinde, o kadar şiddetli bir dehşet yaşayabilirsiniz ki, ölmek üzereymişsiniz ya da kontrolü tamamen kaybediyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz. Fiziksel semptomlar o kadar korkutucudur ki, birçok insan kalp krizi geçirdiğini düşünebilir.
Anksiyete krizi belirtileri şunları içerir:
- Kötü bir şeyin olacağına dair kontrol edilemeyen duygu
- Mantıksız düşünceler
- Hızlı nabız atışı
- Vücutta karıncalanma hissi
- Başta hafiflik hissi
- Göğüs ağrısı
- Aşırı terleme
- Mide bulantısı
- Titreme
- Nefes darlığı hissi
Anksiyete bozukluğu: Nedenler ve risk faktörleri
Anksiyete bozukluklarının nedenleri şu anda tam olarak bilinmemektedir, ancak muhtemelen genetik, çevresel, psikolojik ve gelişimsel gibi faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanmaktadır. Anksiyete bozuklukları kalıtsal (genetik) olarak aile bireylerinde ortaya çıkabilir, bu da genlerin ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun anksiyete bozukluğunu tetikleyebileceğini düşündürmektedir.
Anksiyete bozukluğunu tetikleyen faktörleri genel olarak altı madde altında özetleyebiliriz:
1- Ailede psikolojik sorunlar olması
Anksiyete bozukluğu yaşayan bazı insanlar, anksiyeteye karşı genetik bir yatkınlığa sahip olabilir ve bu koşullar bazen bir ailenin ortak üyelerinde ortaya çıkabilir. Ancak, bir ebeveynin veya yakın akrabanızın anksiyete veya başka bir akıl sağlığı sorunu yaşaması, sizin de otomatik olarak anksiyete geliştireceğiniz anlamına gelmez.
2- Kişilik faktörleri
Araştırmalar, belirli kişilik özelliklerine sahip insanların anksiyete bozukluğuna sahip olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Örneğin, mükemmeliyetçi, çabuk kızan, çekingen, öz saygısından yoksun veya her şeyi kontrol etmek isteyen insanlar, bazen çocukluk, ergenlik veya yetişkinlik döneminde anksiyete bozukluğu geliştirebilirler.
3- Yaşanan stresli olaylar
Bir veya daha fazla stresli yaşam olayı nedeniyle anksiyete bozukluklları gelişebilir.
Anksiyete neden olabilecek yaşanan stresli olaylar aşağıdakilerden biri veya birkaçı olabilir:
- İş stresi veya iş değişikliği
- Yaşam koşullarında değişiklik
- Hamilelik ve doğum yapmak
- Aile ve ilişki sorunları
- Stresli veya travmatik bir olayın ardından yaşanan büyük duygusal şok
- Sözlü, cinsel, fiziksel veya duygusal taciz ya da travma yaşamak
- Sevilen birinin ölümü veya kaybı
4- Kronik fiziksel koşullar
Kronik fiziksel hastalıklar da anksiyete bozukluğuna katkıda bulunabilir ve anksiyetenin veya fiziksel hastalığın tedavisini etkileyebilir.
Anksiyete durumlarıyla ilişkili yaygın kronik hastalıklar şunları içerir:
- Şeker hastalığı (diyabet)
- Astım
- Hipertansiyon
- Kalp hastalığı
Trioid bezinin fazla çalışması (hipertiroidi) gibi bazı fiziksel hastalıklar da anksiyete bozukluğunu taklit edebilir. Bu gibi durumlarda bir doktora görünmek ve kaygı duygularınızın tıbbi bir nedeni olup olmadığını belirlemek için değerlendirilmek faydalı olabilir.
5- Diğer psikolojik sorunlar
Bazı insanlar kendiliğinden bir anksiyete bozukluğu yaşarken, diğerleri birden fazla anksiyete durumu veya diğer akıl sağlığı koşulları yaşayabilir. Depresyon ve anksiyete koşulları genellikle birlikte ortaya çıkar. Tüm bu koşulları aynı anda kontrol etmek ve gerektiğinde yardım almak önemlidir.
6- Madde kullanımı
Anksiyete bozuklukları yaşayan bazı insanlar, durumlarını yönetmelerine yardımcı olmak için alkol veya başka yasadışı ilaçlar kullanabilir. Aslında kullanılan maddelerin bir sonucu olarak da anksiyete ortaya çıkabilir. Alkol ve madde kullanımı, özellikle maddenin etkileri geçtikçe anksiyete ataklarını şiddetlendirebilir. Bu gibi durumlarda madde kullanımını bırakmak ve gerekirse tıbbi yardım almak önemlidir.
Anksiyete bozukluğu: Türler ve belirtiler
1- Yaygın anksiyete bozukluğu
Yaygın anksiyete bozukluğu, günlük aktivitelere müdahale edebilecek düzeyde kalıcı ve aşırı endişeyle ortaya çıkan psikolojik bir sorundur. Bu devam eden endişe ve gerginliğe; huzursuzluk hissi, kolayca yorulma, konsantrasyon güçlüğü, kas gerginliği veya uyku problemleri gibi fiziksel semptomlar eşlik edebilir.
Genellikle endişeler iş sorumlulukları, aile sağlığı gibi günlük şeylere veya ev işleri, araba tamiri veya randevular gibi küçük konulara odaklanır.
2- Panik atak
Panik atağın temel semptomu, fiziksel ve psikolojik sıkıntının ezici bir bileşimi olan tekrarlayan panik ataklardır.
Bu atak sırasında aşağıdaki belirtilerden birkaçı birlikte ortaya çıkar:
- Kalp çarpıntısı veya hızlı kalp atış hızı
- Terlemek
- Titreme
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı
- Baş dönmesi, sersemlik veya bayılma hissi
- Boğulma hissi
- Uyuşma veya karıncalanma
- Üşüme veya sıcak basması
- Mide bulantısı veya karın ağrıları
- Kontrolü kaybetme korkusu
- Ölme korkusu
Panik atak geçiren birçok kişi kalp krizi geçirdiğine, hayatı tehdit edebilecek başka bir hastalığa yakalandığına inanabilir ve bir hastaneye acil servise gidebilir. Korkulan bir nesneye tepki gibi panik ataklar beklenebilir veya beklenmedik, görünüşe göre sebepsiz ortaya çıkabilir.
Panik bozukluğunun ortalama başlangıç yaşı 22-23’tür. Panik ataklar, depresyon veya travma sonrası stres bozukluğu gibi diğer zihinsel bozukluklarda da ortaya çıkabilir.
3- Fobiler
Spesifik bir fobi, genellikle zararlı olmayan belirli bir nesne, durum veya faaliyete karşı hissedilen aşırı ve ısrarcı bir korkudur. Fobiden etkilenen hastalar korkularının aşırı olduğunu bilirler ama bunun üstesinden gelemezler. Bu korkular o kadar sıkıntıya neden olabilir ki, bazı insanlar korktukları şeylerden kaçınmak için aşırı derecede çaba sarf ederler.
4- Agorafobi
Agorafobi, kaçmanın zor veya utanç verici olabileceği ya da panik semptomları durumunda yardımın bulunmayabileceği durumlarda bulunma korkusudur. Korku, gerçek durumla orantısızdır ve genellikle altı ay veya daha fazla sürme eğilimindedir ve günlük hayatta sorunlara neden olur.
Agorafobisi olan bir kişi bu korkuyu aşağıdaki durumlardan iki veya daha fazlasında yaşar:
- Toplu taşıma kullanmak
- Açık alanlarda olmak
- Kapalı yerlerde olmak
- Sırada durmak veya kalabalığın içinde olmak
- Evin dışında yalnız olmak
Agorafobiden mustarip bireyler aktif olarak yukarıdaki durumlardan kaçınır, bir refakatçiye ihtiyaç duyar veya yoğun korku ya da kaygıya tahammül eder. Tedavi edilmeyen agorafobi o kadar ciddi hale gelebilir ki bir kişi evden dışarıya çıkamayabilir.
5- Sosyal fobi
Sosyal fobisi olan bir kişi, sosyal etkileşimlerde utanma, aşağılanma, reddedilme veya küçümsenme konusunda önemli derecede kaygı ve rahatsızlık duyar. Sosyal fobisi olan kişiler, sosyal durumlardan kaçınmaya veya büyük bir kaygı ile buna katlanmaya çalışacaklardır.
Sosyal fobiye yaygın örnekler; topluluk önünde konuşma, yeni insanlarla tanışma veya toplum içinde yeme/içme konusundaki aşırı korkudur. Korku ve kaygı genellikle günlük hayatta sorunlara neden olur.
6- Ayrılık kaygısı bozukluğu
Ayrılık kaygısı bozukluğu olan bir kişi, bağlı olduğu kişilerden ayrılma konusunda aşırı derecede korku veya endişe içindedir. Hissedilen bu gibi duygular, kişinin yaşına uygun olanın ötesindedir ve günlük hayatta sorunlara bile neden olabilir.
Ayrılık kaygısı bozukluğu olan bir kişi, kendisine en yakın kişiyi kaybetme konusunda ısrarla endişe duyabilir. O olmadan yapması gerekenler konusunda isteksiz olabilir, dışarı çıkmayı reddedebilir, evden uzakta veya o kişi olmadan uyumayı reddedebilir ve ayrılıkla ilgili kabuslar görebilir.
Ayrılık kaygısı bozukluğunun fiziksel semptomları genellikle çocuklukta gelişir, ancak semptomlar yetişkinlikte de devam edebilir.
Anksiyete bozukluğu: Tanı
Doktorunuz, anksiyete bozukluklarına dair herhangi bir fiziksel hastalık belirtisi bulamazsa, sizi bir psikiyatriste veya psikoloğa sevk edebilir. Bu ruh sağlığı uzmanları, akıl hastalıklarının teşhisi ve tedavisi konusunda uzmanlaşmışlardır. Anksiyete bozukluğunuz olup olmadığını anlamak için özel olarak tasarlanmış görüşme ve değerlendirme araçlarını kullanabilirler.
Doktorunuz aşağıdakilere dayanarak anksiyete bozukluğunu teşhis edebilir:
- Semptomlarınızın ne kadar yoğun oldukları ve ne kadar sürdükleri
- Semptomlarınızın günlük yaşamınızı nasıl etkilediğinin anlaşılması
- Doktorunuzun tutum ve davranışınızı gözlemlemesi
Akıl sağlığı uzmanları ayrıca Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabına (DSM-5) da başvurur. Bu kitap, psikolojik sorunların teşhisi için uluslararası referans bir kitaptır.
Anksiyete bozukluğu: Tedavi
Anksiyete bozuklukları genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi veya her ikisiyle birlikte tedavi edilir. Anksiyeteyi tedavi etmenin birçok yolu vardır ve insanlar kendileri için en iyi olan tedaviyi seçmek için doktorlarıyla birlikte çalışmalıdır.
1- Psikoterapi
Psikoterapi veya “konuşma terapisi”, anksiyete bozukluğu olan kişilere yardımcı olabilir. Psikoterapinin etkili olabilmesi için kişinin özel kaygılarına yönelik olmalı ve onun ihtiyaçlarına göre şekillendirilmelidir.
- Bilişsel davranışçı terapi
Bilişsel davranışçı terapi, anksiyete bozukluğu olan kişilere yardımcı olabilecek bir tür psikoterapi örneğidir. İnsanlarda kaygıyı tetikleyen durumlar karşısında farklı düşünme, davranış ve tepki verme biçimlerini öğretir. Bilişsel davranışçı terapi, insanların sosyal anksiyete bozukluğunu tedavi etmek için hayati derecede önem taşır. Çünkü hastaların sosyal becerileri öğrenmelerine ve uygulamalarına da yardımcı olabilir.
Bilişsel terapi ve maruz kalma terapisi, sosyal anksiyete bozukluğunu tedavi etmek için birlikte veya kendi başlarına sıklıkla kullanılan iki bilişsel davranışçı terapi yöntemidir. Bilişsel terapi, anksiyete bozukluklarının altında yatan sağlıksız veya çarpık düşünceleri tanımlamaya, sorgulamaya ve ardından etkisiz hale getirmeye odaklanır.
Maruz kalma terapisi, insanların kaçındıkları faaliyetlere girmelerine yardımcı olmak için anksiyete bozukluğunun altında yatan korkularla yüzleşmeye odaklanır. Maruz kalma terapisi bazen gevşeme egzersizleri ile birlikte kullanılır.
2- İlaç tedavisi
İlaç, anksiyete bozukluklarını iyileştirmez, ancak semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Anksiyete ilaçları, bir psikiyatr tarafından reçete edilir. Anksiyete bozukluklarıyla başa çıkmak için kullanılan en yaygın ilaç sınıfları, anti-anksiyete ilaçları (benzodiazepinler gibi), antidepresanlar ve beta blokerlerdir.
Anti-anksiyete ilaçları
Anti-anksiyete ilaçları; anksiyete, panik atak veya aşırı korku ve endişe belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir. En yaygın anti-anksiyete ilaçları benzodiazepinler olarak bilinen ilaçlardır. Benzodiazepinler bazen anksiyete bozukluğu için birinci basamak tedaviler olarak kullanılsa da hem faydaları hem de dezavantajları vardır.
Benzodiazepinlerin bazı faydaları, anksiyeteyi gidermede etkili olmaları ve genellikle anksiyete için reçete edilen antidepresan ilaçlardan daha hızlı etki göstermeleridir. Benzodiazepinlerin bazı dezavantajları, uzun bir süre boyunca alınmaları durumunda onlara tolerans geliştirebilmek ve aynı etkiyi elde etmek için daha yüksek ve daha yüksek dozlara ihtiyaç duyulabilmesidir. Hatta sırf bu yüzden bazı insanlar bu ilaçlara bağımlı hale gelebilir.
Bu sorunlardan kaçınmak için doktorlar genellikle kısa süreler için benzodiazepin reçete eder. Bu özellikle yaşlı yetişkinler, madde bağımlılığı sorunları olan kişiler ve kolayca ilaca bağımlı hale gelebilecek kişiler için yararlı olan bir uygulamadır.
İnsanlar aniden benzodiazepin almayı bırakırsa, yoksunluk semptomları olabilir veya anksiyete atakları geri gelebilir. Bu nedenle benzodiazepinler yavaşça azaltılmalıdır. Siz ve doktorunuz ilacı bırakma zamanının geldiğine karar verdiğinizde, doktorunuz ilacınızın dozunu yavaş ve güvenli bir şekilde azaltmanıza yardımcı olacaktır.
Farklı bir anti-anksiyete ilaç türü de buspiron’dur. Buspiron, anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için veya anksiyete semptomlarının kısa süreli tedavisinde kullanılır. Buspiron, anksiyolitik adı verilen bir ilaç sınıfındadır ve bu sınıftaki ilaçlari beyindeki bazı doğal maddelerin miktarını değiştirerek çalışır.
Antidepresanlar
Antidepresanlar depresyonu tedavi etmek için kullanılsa da anksiyete bozukluklarının tedavisine de yardımcı olabilir. Antidepresanlar, beyninizi etkileyerek ruh halinizi veya hissettiğiniz stres düzeyini olumlu anlamda kontrol edecektir. Size en iyi gelen antidepresanı bulmak için doktorunuzun talimatlarına tam olarak uymanız bu süreci daha da kısaltacaktır.
Antidepresanların etki etmesi zaman alabilir, bu nedenle ilacın etkinliği hakkında bir sonuca varmadan önce bir süre beklemek önemlidir. Antidepresan almaya başlarsanız, doktor yardımı olmadan almayı bırakmamalısınız. Siz ve doktorunuz ilacı bırakma zamanının geldiğine karar verdiğinizde, doktorunuz ilacınızın dozunu yavaş ve güvenli bir şekilde azaltmanıza yardımcı olacaktır. Bunları aniden durdurmak, yoksunluk belirtilerine neden olabilir.
Seçici serotonin geri alım inhibitörler ve serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri olarak adlandırılan antidepresanlar, genellikle anksiyete bozukluğu için birinci basamak tedaviler olarak kullanılır. Daha az kullanılan – ancak etkili – anksiyete bozuklukları için tedaviler, trisiklik antidepresanlar ve monoamin oksidaz inhibitörleri gibi eski antidepresan türleridir.
Beta-blokerler
Beta blokerler genellikle yüksek tansiyonu tedavi etmek için kullanılsa da hızlı kalp atışı, titreme ve kızarma gibi anksiyete bozukluğunun fiziksel semptomlarını hafifletmek için de kullanılabilirler. Bu ilaçlar kısa bir süre için alındığında, etkilenen insanların fiziksel semptomlarını kontrol altında tutmalarına yardımcı olabilir.
Doğru ilacı seçmek
Bazı ilaç türleri, belirli anksiyete bozuklukları için daha iyi sonuçlar verebilir. Bu nedenle, anksiyete bozukluklarından etkilenen insanlar, kendileri için en iyi ilacın hangisi olduğunu bulmak için doktorlarıyla birlikte çalışmalıdır.
Kafein, reçetesiz satılan bazı ilaçlar, yasadışı ilaçlar ve bitkisel takviyeler gibi belirli maddeler, anksiyete bozukluklarının semptomlarını şiddetlendirebilir veya reçeteli ilaçlarla etkileşime girebilir. Hastalar, hangi maddelerin güvenli olup olmadığını öğrenebilmeleri için doktoruna danışmalıdır.
Doğru ilacı, ilaç dozunu ve tedavi planını seçmek, bir uzman gözetiminde yapılmalı ve kişinin ihtiyaçlarına ve tıbbi durumuna göre yapılmalıdır. Doğru olanı bulmadan önce doktorunuz birkaç ilacın nasıl etki gösterdiğini bir süreliğine gözlemleyebilir.
Unutmayın, hangi ilacın ne şekilde alınacağına doktorunuz karar verecektir.
Anksiyete bozukluğu: Doğal tedaviler
İşte madde madde anksiyeteye iyi gelen şeyler:
1- Egzersiz yapmak
Egzersiz yapmak, endişe üreten enerjiyi yakmanın harika bir yoludur ve bilimsel araştırmalar da bu iddiayı destekleme eğilimindedir. Örneğin, yapılan bilimsel bir araştırmada egzersiz yapmanın anksiyeteye bir hayli iyi geldiği bulunmuştur. Egzersiz yapmak, stresli koşulların neden olduğu olumsuz duygulara da yardımcı olabilir.
2- Rahatlama egzersizleri yapmak
Bazı insanlar bilinçsizce kaslarını gerer ve kaygıya tepki olarak çeneyi sıkar. Bu durumda aşamalı olarak yapılan gevşeme egzersizleri kaygıyı yönetmeye yardımcı olabilir. Rahat bir pozisyonda yatmayı ve ayak parmaklarından başlayıp omuzlara ve çeneye kadar her kas grubunu yavaşça germeyi ve gevşetmeyi deneyebilirsiniz.
3- Meditasyon yapmak
Meditasyon yapmak, kaotik düşünceleri yavaşlatmaya yardımcı olarak stres ve kaygıyı yönetmeyi kolaylaştırabilir. Ayrıca, farkındalık temelli meditasyon, terapide giderek daha popüler hale gelmektedir. Meta-analitik bir inceleme, duygu durum bozukluğu ve anksiyete ile ilgili bozuklukları olan insanlar için farkındalık temelli meditasyonun oldukça etkili olabileceğini öne sürmektedir.
4- Duyguları kâğıda dökmek
Kaygıyı ifade etmenin bir yolunu bulmak, onu daha yönetilebilir hale getirebilir. Bazı araştırmalar, günlük tutmanın ve diğer yazı türlerinin anksiyete bozukluğu olan insanların bu durumla daha iyi başa çıkmalarına yardımcı olabileceğini öne sürmektedir. Anksiyete atağı yaşadığınız zamanlarda, elinize bir kalem alarak hissettiğiniz şeylerin hepsini birer birer yazabilirsiniz.
5- Aromaterapi uygulamak
Sakinleştirici bitki yağlarını koklamak, stresi ve endişeyi hafifletmeye yardımcı olabilir. Bazı kokular bazı insanlar için diğerlerinden daha iyi sonuç verir, bu nedenle çeşitli seçenekleri denemeyi düşünebilirsiniz. Örneğin, anksiyete bozukluğundan mustarip çoğu insan, lavanta yağından fayda gördüğünü ifade etmektedir.
6- Bitkisel çaylar içmek
Pek çok bitki çayının endişe ve kaygıya iyi geldiği bilinmektedir. Bazı insanlar çay yapma ve içme sürecini psikolojik olarak yatıştırıcı bulur. Ancak bazı çaylar gerçekten de beyin üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir ve bu da kaygının azalmasına neden olabilir. Örneğin; papatya çayı anksiyete sorunu yaşayanlar için bire birdir.
7- Bitkisel takviyeler almak
Bitkisel çaylar gibi, birçok bitkisel takviyenin de kaygıyı azalttığı iddia edilmektedir. Bununla birlikte, çok az bilimsel kanıt bu iddiaları desteklemektedir. Bitkisel takviyeleri almadan önce, diğer ilaçlarla etkileşime girmediğinden emin olmak için doktorunuza danışmanız oldukça önemlidir.
8- Hayvanlarla vakit geçirmek
Evcil hayvanlar arkadaşlık, sevgi ve destek gibi çeşitli güzellikler sunar. Hayvanlarla vakit geçirmenin, anksiyete de dahil olmak üzere çeşitli ruh sağlığı sorunları olan kişiler için faydalı olabileceği bilinmektedir. Hayvanlarla vakit geçirmek, travma ile ilişkili kaygı ve stresi de azaltabilir.
Anksiyete bozukluğu: Sık sorulan sorular
Anksiyete ile anksiyete bozukluğu arasındaki fark nedir?
Herkes zaman zaman anksiyete yaşayabilir. Korkutucu bir deneyim yaşamak veya televizyonda üzücü bir şey görmek gibi durumlarda herkes endişe hissedebilir; ancak anksiyete bozukluğu olan bir kişinin hayata tam katılımını engelleyen kalıcı veya tekrarlayan anksiyete atakları vardır.
Anksiyete, göreceli olarak hafif (ara sıra gerginlik, huzursuzluk hissi ile birlikte) ile şiddetli (sık sık yaşanan, hayatı engelleyici panik ataklar) arasında değişebilir. Şiddetli anksiyete bozuklukları, kişinin anksiyeteye uyum sağlamak için yaşam tarzını değiştirmesine, örneğin evden çıkmamasına bile yol açabilir.
Meditasyon veya diğer gevşeme teknikleri anksiyeteye yardımcı olur mu?
Meditasyon ve diğer gevşeme teknikleri, zaman zaman yaşanan hafif anksiyete için en iyi seçenektir. Rahatlama egzersizleri (genellikle derin nefes alma ile birlikte) ve bir rahatlama biçimi olan meditasyon hakkında birçok eğitici kitap vardır.
Öğrenmeleri nispeten kolaydır. Bu yaklaşımlar rahatlama sağlayabilir ve kişi yöntemi anladığında her yerde kullanılabilir. Ruh sağlığı uzmanları, rahatlama veya meditasyonu öğrenmek için daha kişisel bir yaklaşıma ihtiyaç duyan kişiye rehberlik edebilir.
Anksiyete bozukluğunu tedavi edecek ilaç var mıdır?
Anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için FDA onayına sahip birçok ilaç vardır. Benzodiazepin sınıfının birkaç üyesi, anksiyeteden kurtulmak için rutin olarak kullanılabilir. Bu küçük sakinleştiriciler güvenli ve etkilidir, ancak sadece kısa süreli rahatlama için kullanılmalıdır.
Uyuşukluk gibi birçok yan etkisi vardır ve daha yüksek dozlarda alışkanlık oluşturabilirler. Bu ilaçları alan kişiler, ilacın kendilerini nasıl etkileyebileceğini anlayana kadar ağır makine veya araba kullanmamalıdır.
Antidepresanlar, yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, agorafobi ve sosyal fobi gibi anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. En sık reçete edilen ilaçlar, seçici serotonin geri alım inhibitörü sınıfındandır. Genellikle etkilidirler ve çok az yan etkiye sahiptirler, ancak anında rahatlama sağlamazlar.
Çocuklarda anksiyete bozukluğu nasıl tedavi edilir?
Çocuklar, yetişkinlerle aynı yöntemlerle tedavi edilebilir. Bir terapist, terapiyi çocuk için eğlenceli hale getirmek için bir oyuna dönüştürerek etkili olabilir. İlaç yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da işe yarar, ancak psikiyatr, çocuklarda kullanılan çok daha düşük dozlar konusunda dikkatli olmalıdır.
Anksiyete bozukluğu: Video
Kaynak ve ileri okuma: