Gebelik kolestazı, gebeliğin geç dönemlerinde ortaya çıkabilen bir karaciğer hastalığıdır. Bu yaygın durumun ana semptomu şiddetli kaşıntıdır. Hamilelik kolestazı tipik olarak bebek doğduktan sonra geçer. Aşağıda daha fazla bilgi bulabilirsiniz.
Gebelik kolestazı, hamileliğin sonlarında şiddetli kaşıntıya neden olan yaygın bir karaciğer hastalığıdır. Aynı zamanda intrahepatik gebelik kolestazı veya obstetrik kolestaz olarak da bilinir.
Gebelik kolestazı, bazı hamile kadınlarda karaciğer fonksiyonunu geçici olarak bozar. Bu karaciğer bozukluğu, safranın (karaciğer tarafından yapılan ve sindirime yardımcı olan bir madde) karaciğerde ve kan dolaşımında birikmesine neden olur. Kandaki safra seviyeleri belli bir noktaya ulaştığında kaşıntıya neden olur.
Gebelik kolestazı hem anne adayında hem de bebek için komplikasyonlara neden olabilir.
Kolestaz, hamilelik sırasında sık görülen bir karaciğer hastalığıdır. 1.000 hamile kadından yaklaşık 1 ila 2’si bu durumu geliştirir. İskandinav, Hint, Pakistan veya Şili kökenli kadınların bunu geliştirme olasılığı daha yüksektir.
Safra, karaciğer tarafından yapılan bir maddedir. Sindirim sırasında yağların parçalanmasına yardımcı olur. Bazı kişilerde hamilelik sırasında östrojen gibi hormon seviyeleri arttığında , karaciğerdeki safra akışı durur veya yavaşlar. Bu yavaşlama, safranın karaciğerde birikmesine ve kan dolaşımına girmesine neden olabilir.
Hamilelik kolestazı, tipik olarak, hamilelik hormonu seviyelerinin en yüksek olduğu üçüncü trimesterde gelişir. Bazı durumlarda genetiktir, yani aile üyeleri arasında aktarılır.
Aşağıdaki sağlık koşullarına sahip kadınların hamilelik kolestazı geliştirme riski daha yüksektir:
Gebelik kolestazının ana semptomu şiddetli kaşıntıdır. Bu kaşıntı ellerde ve ayaklarda başlar ve vücudun diğer bölgelerine yayılır. Kaşıntı genellikle geceleri daha kötüdür. Kızarıklık içermez.
Daha az yaygın kolestaz belirtileri şunları içerebilir:
Hamilelik sırasında geçmeyen yoğun kaşıntı geliştirirseniz doktorunuza görünmelisiniz.
Doktor, hamilelik kolestazını fizik muayene ve kan testleri ile teşhis eder. Bu testler doktora karaciğerin nasıl çalıştığını söyler. Ayrıca kandaki safra asitlerinin seviyesini de ölçerler.
Toplam safra asitleri litre başına 10 mikromol ve üzeri ölçtüğünde testler tanıyı doğrular. (Mikromol, bazı tıbbi testler için küçük miktarların ölçüsüdür.)
Doktorunuz, kandaki safra seviyelerini izlemek için hamileliğiniz sırasında kanınızı düzenli olarak test edebilir.
Doktorlar, gebelik kolestazını tedavi etmek için ursodeoksikolik asit içeren bir ilaç kullanırlar. Bu ilaç, karaciğerin kandaki safra düzeylerini azaltma ve çalışma yeteneğini artırabilir.
Hamilelik kolestazının semptomlarını yönetmeye yönelik tedaviler şunları içerir:
İlaç safra seviyelerini düşürmezse, doktorunuz bebeğin erken doğmasını tavsiye edebilir. Erken doğum, düşük ve ölü doğum gibi ciddi komplikasyon riskini azaltabilir. Doktorlar genellikle hamileliğin kolestaz komplikasyonları riskini azaltmak için hamileliğin 37. veya 38. haftaları civarında doğumu başlatır.
Unutmayın, hangi ilacı ne şekilde alacağınıza doktorunuz karar verecektir.
Hamilelik kolestazını önleyemezsiniz. Genetik testler, bu bozukluğu çocuğunuza geçirme şansını anlamanıza yardımcı olabilir.
Hamilelik kolestazı, hamile anne ve bebek için komplikasyonlar içerebilir. Annede K vitamini emilimindeki sorunlar kanama riskini artırabilir.
Hamilelik kolestazına bağlı bebek komplikasyonları şunlardır:
Doktorunuz bu komplikasyonların riskini azaltmak için bebeğinizi erken doğurabilir.
Gebelik kolestazı bebek doğar doğmaz geçer. Doğumdan sonra safra seviyeleri normale döner. Kadınlar bu noktada doktorlarının rehberliğinde ilaçlarını almayı bırakabilirler.
Bozukluğu olan kadınların çoğu, tekrar hamile kalmadıkça daha fazla karaciğer problemi yaşamaz. Bir hamilelik sırasında hamilelik kolestazı geliştiren kadınların daha sonraki hamileliklerde bunu geliştirme olasılığı daha yüksektir.
Kaynak ve ileri okuma:
Not: Konu hakkında ilgili videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz: