Göğüs Hastalıkları

Göğüs Ağrısına Neden Olan 23 Sağlık Koşulu

Göğüs ağrısı neden olur?

Göğüs ağrısı, çok fazla istenmeyen kaygıya neden olan korkutucu bir deneyim olabilir. Göğüs ağrısı herkesi korkutur ve bundan dolayı ağrının nedenleri hakkında bilgilenmek kaygılarınızı azaltabilir.

İyi haber şu ki; göğüs ağrısının çoğu nedeni, sizi korkutacak kadar ciddi değildir. Genellikle göğüs ağrıları; tedavi edilmemiş bir anksiyete, panik atak bozukluğu, mide ekşimesi, mide rahatsızlığı ve inflamatuar bağırsak hastalığı gibi nedenlerden veya olası diğer durumlardan kaynaklanır.

Bununla birlikte kısa süre önce yemek yemediyseniz ya da bir tür fiziksel veya zihinsel travma yaşamadıysanız, aniden ortaya çıkan ani göğüs ağrısı özellikle keskin, tekrarlayan ve nefes alıp verirken meydana geliyorsa; bu durumda en kısa sürede bir doktora görünmeniz gerekmektedir.

Aşağıda hazırladığımız liste, göğüs ağrısı nedenlerini ve neyin normal olup olmadığını açıklayacak ayrıca göğüs ağrınızın nedenini belirlemenize yardımcı olmaya çalışacaktır.

Göğüs ağrısının düşük riskli nedenleri

1- Anksiyeteye bağlı göğüs ağrısı

İster hayatınızın büyük bir kısmında anksiyeteyle uğraşmış olun, ister sadece ara sıra panik atak geçirmiş olun, yoğun stres ve anksiyete dönemlerine göğüs ağrısı eşlik edebilir.

Anksiyete genellikle, göğüste ağrı ve rahatsızlığın yanı sıra kalp atışının genel olarak hızlanmasına neden olur. Aslında doktorlarına göğüslerinde ağrı olduğunu bildiren hastaların yaklaşık %25’ine panik bozukluğu teşhisi konulmaktadır. Panik bozukluğu, göğüs bölgesinin ortasında ağrıya neden olabilmektedir.

Ayrıca panik bozukluk ve stres nedeniyle göğüs ağrısı yaşayan hastalar, daha yüksek kardiyovasküler hastalık oranlarına sahip olduğundan, göğüs rahatsızlıklarının göz ardı edilmemesi gerekir. Yıllarca panik atak veya anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerin kalpleri, bu süre boyunca bir miktar travma veya kümülatif hasar görmüş olabilir.

Yine de göğüste ağrı yaşıyorsanız, her zaman (özellikle anksiyete bozukluğu olan kişiler için) hastaneye gitmeli ve ciddi bir kalp rahatsızlığı yaşamadığınızdan emin olmalısınız.

Çoğunlukla, ciddi panik bozuklukları olan hastalar için doktorlar, göğüs ağrısı gibi semptomlara yardımcı olabilecek ilaçları hastalar için hazır bulundururlar. Anksiyete ve panik bozukluklarını tamamen önlemek ve eşlik eden göğüs ağrısının çok daha az ortaya çıkması için oldukça etkili yöntemler bulunmaktadır.

2- Kostokondrite bağlı göğüs ağrısı

Bazen göğüs ağrısına, kaburgaların etrafındaki iltihaplanma neden olur. Kaburgalarınıza eklemlenen kıkırdak iltihaplandığında, bu durum göğüste ağrıya neden olur. Kostokondrit adı verilen bu durumda birçok insan normal bir göğüs ağrısı duyumsayacaktır. Kostokondrit oluşumunda ağrı, hastalar tarafından genellikle “göğsün tam ortasında ağrı var” olarak tanımlanır.

Kostokondrit; kaza, düşme, aşırı öksürme, kusma, yorucu egzersizler ve spor aktiviteleri sırasında göğüste kasların çekilmesi ile bazı iltihaplanma ve bursit (vücudun çeşitli eklemlerinde, tendonlarında veya kemiklerinde yer alan sıvı keseciklerinin iltihaplanması) türlerinden dolayı da ortaya çıkabilir.

Bu duruma araba kazası da neden olabilir. Araba kazasında şişen hava yastığının, göğüste bulunan göğüs kemiğine (sternuma) çarpması ve yaralaması, kostokondrite yol açar.

Kostokondritin ana semptomu, göğüs duvarında ve kaburgalarda gelip giden keskin bir ağrının olmasıdır. Derin nefes alma, öksürme veya hapşırmayla birlikte göğüs ağrısı daha şiddetli hissedilebilir. Göğüs kemiğine yakın hassasiyet vakalarının çoğu kostokondrit olarak teşhis edilir.

Tedavi tipik olarak sıcak veya soğuk kompresi, iltihap önleyici ilaç kullanımını ve yatak istirahatini içerir. Bu durum genellikle kendiliğinden geçse de bazı ciddi vakalarının tamamen iyileşmesi birkaç ay sürebilir.

3- Kas çekilmesine bağlı göğüs ağrısı

Bir kas çekildiğinde, gerildiğinde veya yırtıldığında, bu durum genellikle kas çekilmesi olarak tanımlanır. Bununla birlikte göğüs bölgesindeki kas gerginliği, bazı kişilerin kalp krizi ile karıştırabileceği göğüs ağrısına neden olmaktadır.

Kas çekilmesi; egzersiz sırasındaki uygunsuz hareketlerden, sürekli ağırlık kaldırmaktan, kardiyovasküler egzersizden, aniden yanlış yöne hareket etmekten veya bütün gece yanlış pozisyonda uyumaktan kaynaklanabilir. Araba kazaları, düşmeler ve diğer aksilikler de göğüs kaslarının çekilmesine neden olabilir.

Ayrıca, araba kazası geçiren kişilerin vücutları, kazanın şiddetinden dolayı ileri doğru itilirken, emniyet kemeri veya hava yastığının ters yöndeki basıncı, göğüs kaslarının çekilmesine neden olabilir. Bu durum genellikle kazadan sonraki bir veya iki güne kadar hissedilmez. Kaza sonrasındaki süreçte yaralanma olmadığı için eğer hastaneye gidilmemişse, bu durum endişe yaratabilir.

Bununla birlikte sporcuların boks yaparken, beyzbol oynarken, futbol oynarken veya cirit atarken de göğüs kasları çekilebilir.

Sırt veya karın bölgesi gibi vücutta çekilen kasın tam konumuna bağlı olarak göğüs ağrısı, bazen vücudun üst bölgesinde genellikle sertlik ve morarmayla birlikte ortaya çıkar.

Bir olayın veya aktivitenin göğüs kası gerginliğine, göğüs kası çekilmesine neden olduğunu düşünmüyorsanız ve bu nedenlerin dışında göğüs ağrısı yaşıyorsanız, şişliği en aza indirmek ve gerginliğin ağrısını azaltmak için; bölgeye buz kompresi uygulayın ve mümkün olduğunca dinlenin. Rahatsızlık iki gün içinde geçmiyorsa, doktorunuza görünmelisiniz.

4- Kaburga çürüğüne bağlı göğüs ağrısı

Kas çekilmesi gibi, kaburga çürüğü de göğüste ağrıya neden olabilir. Çürük bir kaburga genellikle göğse doğrudan alınan bir darbeden sonra oluşur. Ağrı şiddetli olsa da durum genellikle kendi kendine iyileşir. Araba kazaları, düşmeler veya spor yaralanmaları, kaburga çürüklerinin yaygın nedenleri arasındadır.

Kaburga çürüğünün belirtileri, yaralı kaburga yakınında ağrı ve hassasiyetin yanı sıra, derin nefes aldığınızda, hareket ettiğinizde veya öksürdüğünüzde artan göğüs ağrısını içermektedir. Hapşırma veya öksürme sonrası göğüs ağrısı, kişi öksürdükçe veya hapşırdıkça şiddetini artırabilir.

Kaburga çürüğünün neden olduğu ağrı, reçetesiz alınabilen ağrı kesiciler ve buz kompresleri ile giderilebilir, ancak göğüs kafesi ağrısının iyileşmesi tipik olarak bir ay sürdüğü için sabırlı olunması gerekir. Buna rağmen düzelmiyorsanız, özellikle ağrıya veya nefes darlığına neden olan bir travma geçirdiyseniz, doktor kontrolü oldukça önemlidir. Çünkü bazen bu durum akciğerde bir yaralanma olduğunu gösterebilir.

5- Bronşite bağlı göğüs ağrısı

Soğuk algınlığını tetikleyen virüsler, akut bronşite neden olabilir. Aynı zamanda bakteriyel bir enfeksiyondan, duman ve endüstriyel temizlik ürünleri gibi sert toksinlerden kaynaklanan maddelere maruz kalmaktan da kaynaklanabilir.

Bronşit semptomları arasında; kuru ve nefes kesen öksürük, yorgunluk, sarımsı, beyazımsı veya yeşilimsi balgam bulunur. Bronşit ayrıca nefes darlığına, ateşe ve göğüste sıkışma hissine neden olabilir. Yorucu bir öksürükle birleşen göğüs sıkışması, göğüs ağrısına neden olabilir.

Bronşit ile ilişkili göğüs ağrısı hafiftir ancak öksürük ağrıyı kötüleştirir. Bronşit birkaç gün dinlendikten sonra kendiliğinden düzelebilir. Ancak öksürüğünüzün ve diğer semptomlarınızın zamanla iyileşmek yerine kötüleştiğini fark ederseniz, en kısa zamanda bir doktora görünmeniz gerekir.

Enfeksiyonunuz viral ise, vücudunuz enfeksiyonla savaşırken kendinizi daha iyi hissetmeniz için doktorunuz size destekleyici bakım önerebilir. Bakteriyel ise, antibiyotikler enfeksiyonun semptomlarını hızlı bir şekilde gidermeye yardımcı olabilir. Bronşitiniz devam ediyorsa, ciddi tıbbi müdahale ve izleme gerektiren kronik bronşitiniz olabilir.

6- Astıma bağlı göğüs ağrısı

Astım oldukça yaygın görülen bir sağlık sorunudur. Çoğu birey için astım semptomları hafif ve idare edilebilirdir. Ancak bazen astım alerjilerle şiddetlendiğinde, ciddi bir durum olan astım alevlenmesi gerçekleşebilir.

Astım atakları; hırıltılı solunum, nefes darlığı, öksürük ve göğüste sıkışmaya neden olabilir. Astımı olanlar nefes alırken göğüs ağrısı da yaşayabilirler. Astım teşhisi konduysa ve özellikle göğüs ağrısı çekiyorsanız, bu hafif bir astım krizinin belirtisi olabilir. Astımın tedavisi yoktur, bu nedenle alerjenlerden, keskin kokulu ortamlardan ve aşırı fiziksel aktivite gibi tetikleyicilerden kaçınmak önemlidir.

Astımı olan her bireyin yanında, mutlaka bir inhaler olmalıdır. Astım krizi geçiriyorsanız ve göğüs ağrınıza nefes almada güçlüğün de eşlik ettiğini fark ediyorsanız, derhal tıbbi yardım almalı ve inhalatörü doktorunuzun önerdiği şekilde kullanmalısınız.

7- Mide fıtığına bağlı göğüs ağrısı

Midenin bir kısmı, karnı göğüsten ayıran bir kas olan diyaframın bir açıklığından içeri itildiğinde hiatal herni (mide fıtığı) oluşur. Mide fıtıklarının kesin nedeni bilinmemekle birlikte, zayıf destek dokusunun tipik neden olduğundan şüphelenilmektedir.

Mide fıtığı gelişme riski, yaş ve kilo artışıyla artmaktadır. Semptomlar çoğu kişi için hafiftir. Ancak yemek yedikten sonra; göğüste ağrı, mide ekşimesi, yemek borusu sorunları veya yutma güçlüğü gibi belirtiler de ortaya çıkabilir.

Mide fıtığını teşhis etmek için çeşitli testler gereklidir. Tedavi süreci; ameliyatı, mide asidini kontrol etmek için kullanılan ilaç kullanımını, beslenme değişikliklerini ve daha az miktarda yemek yemeyi içerebilir. Bu yöntemlerin tümü mide fıtığı ağrısını ve rahatsızlığını hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu önlemler başarısız olursa, ameliyat gerekebilir.

8- Zona hastalığına bağlı göğüs ağrısı

Zona hastalığı, su çiçeğine neden olan aynı virüsten kaynaklanır. Geçmişte su çiçeği geçirdiyseniz, zona geliştirme riskiniz vardır.

Zona hastalığının erken belirtileri arasında; yanma, karıncalanma ve suçiçeği virüsünün uykuda olduğu zamanki gibi sinir dağılımında uyuşma bulunur. Göğsün belli bir bölgesinde kızarıklık oluşuyorsa, bununla birlikte meydana gelen ağrı, yanık veya karıncalanma hissiyle ortaya çıkacaktır.

Bu belirtileri genellikle ağrılı, kabarcıklı bir deri döküntüsü takip etmektedir. Deri üzerinde kabarcıklar olan kırmızı bir döküntü oluşur, sonrasında patlar, kabuk tutar ve iyileşir.

Kas yerine sinirle ilgili veya iç kaynaklı göğüs ağrısı hissediyorsanız, geçmişte su çiçeği geçirdiyseniz ve zona aşısı olmadıysanız, seçeneklerinizi değerlendirmek için doktora görünmelisiniz. Erken teşhis edilmezse zona çok acı verici olabilir. Erken teşhis ve tedavi, zona hastalığı için oldukça önemlidir.

9- Mide ekşimesine bağlı göğüs ağrısı

Mide ekşimesi diğer bir adıyla asit reflü, göğüste ve göğüs kemiğinin arkasında bir yanma hissi olarak tanımlanabilir. Bu his, boğazdan yukarı ve aşağı hareket edebilir, bu duruma yenilen yemeğin tadı veya boğazda asidik bir tat eşlik etmektedir.

Mide ekşimesi genellikle yemek yedikten sonra olur. Özellikle çok fazla yemek yediğinizde, yemekle birlikte alkol tükettiğinizde, sigara içtiğinizde ve yemekten sonra çok kısa süre sonra uzandığınızda meydana gelir. Pek çok insan bu hissi, kalp kriziyle karıştırır çünkü asidin yarattığı basınç rahatsız edici olabilir ve göğsün ortasında ağrıya neden olabilir.

Asit reflü, hamilelik sırasında sık görülen bir göğüs ağrısı türüdür. Bu nedenle hamileyseniz ve kalbinizde ağrı gibi bir his varsa, doktorunuzla konuşarak durumunuzu netleştirmekte fayda vardır.

Göğüs ağrısının orta riskli nedenleri

10- Peptik ülsere bağlı göğüs ağrısı

Peptik ülser, mide zarında veya ince bağırsağın ilk kısmında yer alan bölgede oluşan açık bir yaradır. Mide veya bağırsaklar kendilerini güçlü mide asitlerine karşı koruyamadığında bu ülserler meydana gelebilir.

Peptik ülserin en yaygın semptomu; göğüs veya karın ağrısı, hafif mide bulantısı ve mide ekşimesidir. Kilo kaybı, koyu renkli veya katran gibi dışkı görünümü de belirtiler arasında olabilir.

Bir gastroenterolog, peptik ülseriniz olup olmadığını görmek için üst endoskopi adı verilen bir test yapabilir. Bu yaygın bir prosedürdür ve sizi rahat ettirmek için genellikle hafif sedasyonla (yatıştırıcı ilaçlar) yapılır.

Peptik ülser ve mide ülseri teşhisi konan kişilere tipik olarak; mide zarını büyük ölçüde tahriş eden alkol içmekten kaçınmaları, sigarayı bırakmaları (çünkü nikotin, mide ve bağırsak zarını tahriş eden bir toksindir) ve ülseri şiddetlendirdiği bilinen çeşitli ilaç kullanımından kaçınmaları tavsiye edilir.

11- Zatürreye bağlı göğüs ağrısı

Pnömoni diğer adıyla zatürre, solunum rahatsızlığı olarak sınıflandırılır. Bakteriler, virüsler ve mantarlar akciğerde pnömoniye doğru ilerleyebilen bir enfeksiyona neden olabilir.

Pnömoninin ana semptomu, genellikle kalın ve sarı renkli balgamın eşlik ettiği öksürüktür. Yüksek ateş tipik olarak titreme ve nefes darlığıyla birlikte zatürreye eşlik eder. Baş ağrıları, genel bir iştah kaybıyla birlikte görülebilir. Öksürmeyle veya derin nefes alırken kötüleşen keskin göğüs ağrısı da mevcut olabilir.

Yaşlıysanız, zayıf bir bağışıklık sisteminiz varsa veya herhangi ciddi bir tıbbi durumunuz varsa, en kısa sürede bir doktora görünmelisiniz. Çünkü yaşlı veya bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde; pnömoni genellikle ölümcül hale dönüşebilir.

Not:
Zatürre yeterince erken teşhis edildiğinde, antibiyotiklerle etkili bir şekilde tedavi edilebilir.

12- Miyokardite bağlı göğüs ağrısı

Kalp kasının enfeksiyon kapması veya iltihaplanması durumunda, miyokardit oluşabilir. Miyokardit nadir de olsa ciddi kalp sorunlarına yol açabilir ve hatta bazı kişilerin kalp nakline ihtiyaç duymasını bile gerektirebilir.

Miyokardit semptomları; yorgunluk, ateş, eklem ağrısı ve kas ağrıları dahil olmak üzere gribe benzemektedir. Göğüs ağrısı, hızlı nefes alma, bayılma ve idrar çıkışının az olması miyokarditin diğer belirtileridir. Teşhis etmenin zorluğu nedeniyle, bu durumdan şüphelenen hastalardan genellikle bir göğüs röntgeni istenmektedir.

Grip olmuş gibi hissediyorsanız ama aynı zamanda şiddetli ve açıklanamayan göğüs ağrınız varsa, muayene olmanızda fayda vardır. Miyokardit teşhisi kesinleştiğinde, tedavi için antibiyotikler ile diğer ilaç kombinasyonlarını kullanabilirsiniz.

13- Kaburga kırığına bağlı göğüs ağrısı

Kaburga kırılması, düşme veya motorlu araç çarpması gibi bir kazanın sonucunda oluşabilir. Uzun süreli öksürük, tekrarlayan hareketler veya aşırı yoğun egzersiz ile birlikte de kaburga kırılması meydana gelebilir.

Diğer kaburga yaralanmaları gibi, kaburga kırığının semptomları arasında; derin nefes alırken rahatsızlık, eğilip kalkarken ağrı ile göğüs ve kaburga bölgesinde basınç hissi bulunur.

Sürekli olan ve nefes alırken veya hareket ederken kötüleşen göğüs ağrısı, kaburga kırığının bir işareti olabilir. Kırık kaburgalar kendiliğinden iyileşebilir ancak süreç birkaç ayı gerektirebilir. Ağrı kesici ilaçlar reçete edildiği şekilde veya ihtiyaç duyulduğunda kullanılabilir.

14- Atriyal fibrilasyona bağlı göğüs ağrısı

Atriyal fibrilasyon, hızlı ve düzensiz bir kalp atış hızına neden olan kalp hastalığıdır. Bu durum; kalbin üst odalarında oluşan koordinasyon bozukluğu ile kalbin alt odalarıyla oluşan senkronizasyon bozukluğundan kaynaklanır.

Atriyal fibrilasyon teşhisi konulduğunda kişinin, yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç kullanımı ve olası cerrahi müdahale dahil olmak üzere, ciddi sağlık sorunlarını önlemek için bireysel olarak birkaç tedavi seçeneğini belirlemesi gerekecektir.

Çoğu zaman atriyal fibrilasyonu olan kişiler, hiçbir belirti göstermez ve durumlarını yalnızca rutin bir fizik muayene sırasında keşfederler. Ancak bazen uyuşukluk, genel halsizlik, kalp çarpıntısı, baş dönmesi, kafa karışıklığı, nefes almada güçlük ve bazen göğüs ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu durum, doktorunuz tarafından EKG testi ile kolayca teşhis edilebilir.

15- Koroner arter hastalığına bağlı göğüs ağrısı

Koroner arter hastalığı, arterlerde (atardamarlarda) plak birikmesi veya arterlerin daralması sonucu gelişen bir durumdur. Semptomlar genellikle; mide ekşimesi veya hazımsızlık ile karıştırılır ve göğüs bölgesinde ağırlık hissi, göğüste uyuşma, yanma ve ağrı meydana gelir. Rahatsızlık genellikle göğüs bölgesinde hissedilir, ancak sol omuz veya kol, boyun veya sırtta da hissedilebilir.

Koroner kalp hastalığının teşhisi için; çeşitli testlerle birlikte fizik muayene gereklidir. Tedavi genellikle sigarayı bırakmayı, yüksek yağlı gıdalar tüketmemeyi, stresli durumlardan ve insanlardan kaçınmayı, reçeteli ilaçları almayı ve daha ciddi vakalarda cerrahi prosedürleri içermektedir.

Koroner arter hastalığından kaynaklanan göğüs ağrısı, kalbe giden zayıf kan akışından kaynaklanır. Genellikle buna mide bulantısı, kendini iyi hissetmeme, terleme ve göğüste gerginlik, sol kol ve çenede ağrı eşlik eder. Bu semptomlar, kalbe giden zayıf kan akışının göstergesidir.

Daha önce bu hastalığı geçirdiyseniz ve doktorunuz tarafından muayene edildiyseniz; dinlenmeli ve size verilen ilaçları kullanmalısınız. Eğer herhangi bir belirtiyi ilk defa yaşıyorsanız, en kısa zamanda doktorunuza görünmelisiniz.

16- Hipertrofik kardiyomiyopatiye bağlı göğüs ağrısı

Kalp kasının normalden daha kalın hale gelmesi sonucu oluşan duruma hipertrofik kardiyomiyopati denir. Bu durum, kalbin vücuda kan pompalamasını zorlaştırır. Her yaştan kişiyi etkileyebilirken, genç hastalar tipik olarak daha şiddetli belirtilere sahiptir.

Bu durum genellikle ailede genetik olarak görülür. Ancak bir sporcu aniden yere yığıldığında ve kalp krizi geçirdiğinde de ortaya çıkabilir. Bu yüzden sporcuların çoğu olası riskler için ekokardiyografi ile taranmaktadır.

Hipertrofik kardiyomiyopati olan bazı kişiler hiçbir belirti yaşamazken, diğerleri baş dönmesi, yorucu aktiviteler sırasında bayılma, koşarken veya egzersiz yaparken göğüs ağrısı, çarpıntı ve uyandığında nefes darlığı yaşayabilmektedir.

Kalp ritmini düzenlemek ve kan pıhtılaşma riskini azaltmak için kan sulandırıcı ilaçlar ve başka ilaç kombinasyonları kullanılabilir. Kalp pilleri bazen bu durumu tedavi etmek için takılabilir.

Hipertrofik kardiyomiyopati, kalp dokusunun herhangi bir yerinde aniden gelişebilir. Bu nedenle egzersizden sonra bayılma veya açıklanamayan semptomlar yaşarsanız, en kısa sürede bir doktora görünmelisiniz.

17- Akciğer apsesine bağlı göğüs ağrısı

Akciğer apsesi, tipik olarak pnömoni veya tüberkülozdan kaynaklanan ciddi bir enfeksiyonun sonucu olduğu için, günümüzde uygulanan tedaviler sayesinde çok nadir görülen bir durumdur.

Akciğer apsesi ile akciğerlerde boşluk oluşur ve bu boşluk irinle dolar. Semptomlar; ateş, iştahsızlık, birkaç hafta veya ay boyunca genel bir hastalık hissi, parmaklarda çomaklaşma (bombeleşme), mavimsi bir cilt rengi ve göğüs ağrısıdır.

Akciğer apsesi; biyopsi, tarama veya göğüs röntgeniyle teşhis edilebilir. Tedavi genellikle, antibiyotik kullanımını içerse de bazı durumlarda cerrahi müdahale de gerekebilir.

Göğüs ağrısının yüksek riskli nedenleri

18- Akciğer kanserine bağlı göğüs ağrısı

Akciğer kanseri, ölümcül ve hızlı yayılan bir kanserdir. Kalıcı öksürük tipik olarak ilk semptomdur. Akciğer kanserinin diğer yaygın semptomları; iştahsızlık, nefes almada zorluk, hırıltılı solunum, kilo kaybı ve yorgunluktur.

Göğüs ağrısı, burada listelediğimiz diğerleri kadar yaygın bir akciğer kanseri belirtisi değildir. Ancak sigara içiyorsanız, öksürdüğünüzde veya güldüğünüzde kötüleşen göğüs ağrısı yaşıyorsanız ve bu daha önce belirtilen semptomlardan herhangi biriyle birlikte oluyorsa, mümkün olan en kısa sürede doktorunuza görünmelisiniz.

19- Kalp krizine bağlı göğüs ağrısı

Kalp krizi, kalbin bir kısmına kan akışının kesildiği zaman gerçekleşir. Kriz; değişen derecelerde göğüs ağrısı veya gerginliğine, nefes darlığına, mide bulantısına, terlemeye ve kendini iyi hissetmemeye neden olabilir. Semptomlar oldukça değişken olabilir. Hatta bazı durumlarda hafif ve geçici olduklarından göz ardı edilebilirler.

Göğüs ağrınız varsa ve daha önce bu durumu hiç yaşamadıysanız, özellikle nefes darlığı ile kolunuza, sırtınıza veya çenenize yayılan ağrı varsa, 112’yi aramalı veya acil servise gitmelisiniz. Bu tür bir durumda tıbbi kontrol en güvenilir çözümdür.

20- Aort yırtılmasına (diseksiyonu) bağlı göğüs ağrısı

Kalpten çıkan aortun iç tabakasında meydana gelen yırtılma sonucu aort diseksiyonu meydana gelir ve bu bazı durumlarda yaşamı tehdit edici olabilir. Aort diseksiyonları nadir görülür ancak yine de sıklıkla 60’lı ve 70’li yaşlarında sigara içen ve yüksek tansiyonu olan erkekleri etkilemektedir.

Aort diseksiyonunda, göğüste aniden oluşan şiddetli ağrı yaygın olarak görülmektedir. Ağrı sırta doğru yayılır ve bayılma meydana gelebilir. Göğüsten sırta yayılan ağrı; baş dönmesi ve görme-konuşma gibi bozukluğuna neden olabilir.

21- Hemotoraksa bağlı göğüs ağrısı

Göğüs travmaları genellikle akciğer ve göğüs duvarı arasında kan birikmesi anlamına gelen hemotoraksın sonucunda gerçekleşir. Bu durum ayrıca; kan pıhtılaşması, akciğer kanseri veya tüberkülozu olan kişilerde de ortaya çıkabilir.

Hemotoraks semptomları arasında; anksiyete, düşük tansiyon, hızlı kalp atış hızı, nefes almada zorluk ve göğüs ağrısı bulunur. Bu semptomlardan herhangi birini yaşıyorsanız ve özellikle bir araba kazası veya düşme gibi bir yaralanmadan sonra ortaya çıkan belirtileriniz varsa; mutlaka tıbbi yardım almalısınız.

Tanı için genellikle göğüs röntgeni ve bilgisayarlı tomografi taraması gerekir. Tedavi; kanı boşaltmak ve akciğeri yeniden genişletmek için bir göğüs tüpü yerleştirmeyi içermektedir. Bazı durumlarda ameliyat da gerekebilir.

22- Pnömotoraksa bağlı göğüs ağrısı

Pnömotoraks; akciğer ile göğüs duvarı arasındaki hava miktarı arttığında ortaya çıkan, çökmüş akciğer için kullanılan tıbbi bir terimdir. Bu durum genellikle çok acı vericidir.

Akciğer çöktüğünde, kişi nefes almaya çalışırken akciğer genişleyemez, bu da nefes almada zorluk, şiddetli göğüs ve akciğer ağrısına yol açar. Pnömotraks, aniden ve belirti göstermeden ortaya çıkabilir. Bu yüzden spontan pnömotoraks olarak da adlandırılır.

Ancak sıklıkla bu durum, kaburga kırığı, ateşli silah yaralanması veya bıçaklanma gibi doğrudan bir göğüs yaralanmasının meydana geldiği travmadan sonra ortaya çıkmaktadır.

Pnömotoraks bir yaralanmadan meydana gelebileceği gibi, pnömoni gibi bir hastalık nedeniyle de ortaya çıkabilir. Pnömotoraksın şiddeti değişebilir, hafif vakalarda neredeyse hiç semptom görülmez. Ancak şiddetli vakalarda akciğer ve göğüs bölgesinde şiddetli ağrı meydana gelebilir.

Durumu teşhis etmek için bir göğüs röntgeni gereklidir. Tedavi süreci; tıbbi gözlem ve oksijen desteğinden başlayarak göğüs tüpü yerleştirilmesine kadar uzanabilir. Pnömotoraks kendiliğinden meydana geldiğinde, gelecekteki olası bir akciğer iflasını önlemek için cerrahi operasyon yapılabilir.

23- Pulmoner emboliye bağlı göğüs ağrısı

Akciğer toplardamarından (pulmoner ven) biri tıkandığında pulmoner emboli veya diğer adıyla akciğer embolisi oluşur. Genellikle bu durum, bacaklardaki ve pelvisteki damarlarda oluşan bir pıhtı ile ortaya çıkmaktadır. Ancak bazı durumlarda cerrahi bir operasyonun sonucunda da gerçekleşebilir.

Nefes darlığı hissediyor, derin nefes aldığınızda, hareket ettiğinizde veya öksürdüğünüzde kötüleşen yoğun göğüs ağrısı yaşıyorsanız ayrıca kanlı ve balgamlı öksürüğünüz varsa derhal tıbbi yardım almalısınız. Bu durum; özellikle derin ven trombozu olanlar, yakın zamanda seyahat, hareketsizlik, travma ve ameliyat geçmişi olanlar ve hamile kadınlar için geçerlidir.

Pulmoner emboli tedavisi, kan pıhtısının tıbbi olarak çözülmesini veya cerrahi olarak çıkarılmasını içermektedir. Tedavinin ilerleyen süreçlerinde, durumun tekrarlanmasını önlemek için kan inceltici ilaçların da kullanılması gerekebilir.

Sonuç olarak

Ciddi olmayan göğüs ağrısı çoğu zaman kendi kendine düzelir. Bazı durumlarda doktorunuz, birçok yaygın durumun neden olduğu göğüs ağrısını tedavi edebilir. Bu durumlar arasında; asit reflü, anksiyete atakları astım veya ilgili bozukluklar bulunabilir.

Bununla birlikte göğüs ağrısı, hayatı tehdit eden herhangi bir durumun belirtisi de olabilir. Kalp krizi geçirdiğinizi veya başka bir kardiyovasküler problem yaşadığınızı düşünüyorsanız, vakit kaybetmeden tıbbi yardım almanız gerekmektedir.

Doktorunuz gerekli tanıyı koyduğunda, durumunuzu yönetmenize yardımcı olacak tedavi ve ilaçları sizinle paylaşacaktır.


YASAL UYARI! Sitemizde bulunan yazılar tamamen ön bilgi amaçlıdır ve herhangi bir yönlendirme, tavsiye taşımamaktadır. Hiçbir ilacı, tedaviyi ya da sağlığınızla ilgili herhangi bir şeyi, doktorunuzdan habersiz uygulamamalısınız. Bu konuda tüm sorumluluk ziyaretçiye aittir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu