Göğüs Kaşıntısı Neden Olur? Göğüs veya Göğüs Ucu Kaşıntısının 7 Nedeni
Göğüs kaşıntısı sık görülen bir durumdur ve genellikle kilo alımı, cilt kuruluğu, alerji veya enfeksiyon sonucu oluşur. Bu gibi basit nedenlerden kaynaklanan göğüs kaşıntısı birkaç gün sonra genellikle kendiliğinden geçer.
Geçmeyen göğüs kaşıntısı ise doktorunuzun tavsiyesiyle kısa süre içinde iyileşecektir. Ancak bazı durumlarda göğüsteki kaşıntı ciddi bir durumun işareti olabilir, böyle bir şüpheniz varsa en kısa zamanda doktorunuza muayene olmalısınız.
Göğüs kaşıntısı nedenleri şunları içerir:
1- Enfeksiyonlar
Göğüs altı veya göğüs arası kaşınmasının nedenlerinden biri enfeksiyonlardır. Örneğin mantar enfeksiyonu göğüslerde kaşınmanın yanı sıra bölgede kızarıklık, yanma, kabuklanma yapabilir ve yaraların iyileşmesi uzun sürebilir. Kadınlarda meme araları terlediği için özellikle enfeksiyon riski yüksektir ve böyle bir durumda meme ucu kaşıntısı da yaşanabilir.
Ayrıca, emziren kadınlar da risk altındadır çünkü bebeğin ağzındaki bir mikrop emzirme esnasında annenin memesine bulaşabilir ve enfeksiyon ortaya çıkabilir. Ek olarak, örneğin kirli bir sutyende bulunabilen bakterilerin varlığı da kadınlarda göğüs kaşıntısına neden olabilir.
Yapılması gerekenler:
Böyle bir durumda yapılması gereken ilk şey bir dermatoloji uzmanına muayene olmaktır. Doktorunuz sizi muayene edecek, bazı sorular soracak ve sizin için en uygun tedaviye başlayacaktır. Doktorunuz çeşitli ilaçlar veya merhemler/kremler reçete edebilir.
2- Göğsün veya göğüs bölgesinin büyümesi
Hamilelik, kilo alma veya ergenlik nedeniyle göğüslerin büyümesi de kaşıntıya neden olabilir. Çünkü büyüme veya kilo alma nedeniyle cilt gerilir, bu da genel olarak göğüs kaşıntısı veya göğüs ucu kaşıntısı yapabilir.
Hamilelik nedeniyle meme büyümesi, bir kadını emzirmeye hazırlayan hormonların üretimi nedeniyle normaldir. Ergenliğe bağlı artış da hormonal değişikliklerden dolayı normaldir. Kilo alımı durumunda bölgede yağ birikmesine bağlı olarak göğüs bölgesinde şişme ve büyüme olabilir.
Yapılması gerekenler:
Hamilelik veya ergenlik dönemlerinde göğüs büyümesi normal olduğu için genellikle tedaviye ihtiyacınız yoktur. Ancak kilo alımına bağlı meme ve göğüs büyümesi durumunda, göğüs kaşıntısından kaynaklanan rahatsızlığı azaltmak için düzenli olarak fiziksel aktivite yapmak ve dengeli beslenmek önemlidir.
Kaşıntı birkaç gün içinde geçmezse, size en uygun tedaviyi almak için doktorunuzdan tavsiye almanız gerekir.
3- Alerjiler
Alerji, göğüs bölgesi hassas olduğundan ve bu nedenle kolayca tahriş olduğundan, çift veya tek memede kaşıntı olmasının ana nedenlerinden biridir. Alerjiye neden olan başlıca şeyler arasında sabunlar, parfümler, nemlendirici kremler, çamaşır ürünleri ve hatta kumaşlar bulunur.
Yapılması gerekenler:
En çok önem verilmesi gereken şey alerjinin nedenini belirlemek ve temastan kaçınmaktır. Ancak alerjik ataklar sürekliyse, geçmiyorsa veya şiddetleniyorsa doktorunuz tarafından reçete edilen alerji önleyici ve giderici ilaçlara ihtiyacınız olabilir.
4- Cilt kuruluğu
Cilt kuruluğu vücudun çeşitli bölgelerinde ağrıya neden olabilir. Cilt kuruluğu, güneşe uzun süre maruz kalmaktan, çok sıcak suda banyo yapmaktan veya cilt tahrişine neden olan ürünler kullanmaktan kaynaklanabilir. Cilt kuruluğunun en yaygın belirtisi, kuruluktan dolayı derinin beyazımsı olarak dökülmesidir.
Yapılması gerekenler:
Bu durumlarda cilt yenilenmesini teşvik eden ve görünümünü iyileştiren, cilt kuruluğu ve kaşıntıyı azaltan nemlendirici kremler ve merhemler kullanılabilir. Krem ve merhemlere ek olarak cilt kuruluğuna neden olan durumlardan kaçınılması da önemlidir.
5- Cilt sorunları
Sedef hastalığı ve egzama gibi bazı cilt rahatsızlıkları da göğüs kaşıntısının veya göğüs ucu kaşıntısının bir nedeni olabilir. Cilt sorunlarınız varsa kaşıntıya ek olarak, bölgesel kızarıklık, ciltte kabarcıklanma, pullu lezyonlar ve bölgede şişlik olabilir.
Bu cilt semptomları vücudun diğer bölgelerinde, örneğin kollar, bacaklar, dizler ve sırt gibi bölgelerinde de olabilir.
Yapılması gerekenler:
Öncelikle, doktorunuz sorunun nedenini tespit edecek ve hangi tedavinin uygun olduğunu belirleyecektir. Doktorunuz tedavi için antibiyotik, antihistaminik, kortikosteroid, immünosupresan içeren merhem veya kremler reçete edebilir.
Bazı durumlarda cilt hastalığının tipine ve semptomların şiddetine göre antienflamatuvar (iltihap önleyici) ilaçlar da almanız gerekebilir.
6- Paget hastalığı
Memede de ortaya çıkabilen Paget hastalığı, çoğunlukla 50 yaş üstü kadınlarda nadir görülen memedeki bir değişiklik türüdür. Memenin Paget hastalığının ana belirtileri meme ve meme ucu kaşıntısı, memede ağrı, meme ucunun şeklindeki değişiklik ve yanma hissidir.
Daha ileri vakalarda meme başı çevresinde deri tutulumu ve meme başı ülserasyonu (yara) olabilir. Komplikasyonları önlemek için bir an önce tanı ve tedavinin yapılması önemlidir.
Yapılması gerekenler:
Semptomları değerlendirmek ve şikayetinizin nedeninin tespit edilmesi için doktorunuza gitmeniz önerilir. Hastalığın teşhisi konulduktan sonra, hastalığın ilerlemesini önlemek için mümkün olan en kısa sürede tedaviye başlanması önemlidir.
Normalde önerilen tedavi, mastektomi ve ardından kemoterapi veya radyoterapi seanslarıdır. Bununla birlikte, hastalık daha yeni başladıysa, sadece yaralanan kısmın çıkarılması gerekli olabilir.
7- Meme kanseri
Meme kanseri, meme dokusunda kontrolsüz ve anormal hücre büyümesine neden olan bir kanser türüdür. Bu kanser türü, vücudun diğer bölgelerine yayılabilir, yani metastaz yapabilir. Meme kanserinde hastalığın seyri; kanserin tipine, ilerleme evresine, yaşınıza, tıbbi geçmişinize, diğer hastalıklarınızın olup olmadığına ve kullandığınız ilaçlara bağlı olarak değişebilir.
Meme kanserinin en belirgin semptomu, göğüsteki kitle, yani yumrudur. Ancak birçok kadın kanserin erken evrelerinde bir yumru tespit etmez veya semptomlar yaşamaz.
Yapılması gerekenler:
Meme kanserinde tedavinin amacı, kanseri kalıcı olarak iyileştirmek veya hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı sağlamaktır. Tedavi süreci; meme kanserinin tipine ve ilerleme aşamasına göre kişiselleştirilir.
Yaşınız, tıbbi geçmişiniz ve sahip olduğunuz hastalıklarınız, kişisel tercihleriniz ve diğer faktörler bu aşamaya dahildir.