Kawasaki Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Kawasaki hastalığı nedir?
Kawasaki hastalığı, öncelikle küçük çocukları ve bebekleri etkileyen inflamatuar bir hastalıktır. Bu hastalığın nedeni bilinmemektedir, ancak doktorlar bulaşıcı olduğunu düşünmemektedir. Hastalığın diğer isimleri arasında Kawasaki sendromu ve mukokutanöz lenf nodu sendromu yer alır.
Kawasaki hastalığı, vücuttaki kan damarlarının yaygın iltihaplanmasına neden olur. Semptomlar arasında yüksek ateş, kızarıklık, boyunda lenf bezi şişmesi ve göz, dudak, dil ve boğaz kızarması yer alır. Ellerin ve ayakların şişmesi ile birlikte cilt soyulması da meydana gelebilir.
Kawasaki hastalığı tedavi edilmediği takdirde özellikle çocuklarda kalp ve kalp kapakçıklarında sorunlara yol açabilir. Erken teşhis ve tedavi çoğu çocuğu kalp problemlerinden ve uzun vadeli komplikasyonlardan korur.
Bu hastalık genellikle enjeksiyon ile uygulanan immünoglobulin ile tedavi edilir. Enjeksiyonla uygulanan bu tedavi, koroner arter problemleri riskini azaltır. Doktorlar ayrıca iltihabı tedavi etmek ve kalbi korumak için aspirin kullanabilirler. Dirençli vakalar için başka ilaçlar da mevcuttur.
Bu hastalığın komplikasyonları ciddidir ve çocukların küçük bir yüzdesinde ölümcül bile olabilir. Neyse ki, çoğu çocuk tedaviye başladıktan sonra kısa süre içerisinde başarılı bir şekilde iyileşir. Çocuğunuz herhangi bir potansiyel Kawasaki hastalığı belirtisi gösteriyorsa, tıbbi yardım almanız gerekir.
Kawasaki hastalığı belirtileri nelerdir?
Bu hastalığın semptomları üç aşamada gelişir.
Birinci aşama
İlk fazın ana semptomu en az beş gün süren yüksek ateştir. Kawasaki hastalığının bu aşamasının diğer yaygın semptomları şunları içerir:
- Dudakların kızarması veya tahriş olması
- Pürüzlü, kızarmış veya şişmiş dil
- Sinirli veya telaşlı olmak
- Deri döküntüsü
- Göz enfeksiyonlarından kaynaklı göz sorunları
- Boğaz ağrısı veya boğazın tahriş olması
- Boyunda şişmiş lenf bezleri
- Avuç içi ve ayak tabanlarının kızarması
- Ellerin veya ayakların şişmesi
İkinci aşama
Birinci aşama tipik olarak 2 ila 3 hafta sürer ve ardından ikinci aşama başlar. İkinci aşamanın yaygın semptomları şunları içerir:
- Karın ağrısı, ishal ve kusma
- Eklem ağrısı
- El ve ayaklarda, özellikle el ve ayak parmaklarında deri soyulması
Üçüncü Aşama
İkinci aşamadan sonra semptomlar yavaş yavaş iyileşir. Bu aşama uzayabilir ve tamamen çözülmesi sekiz haftaya kadar sürebilir. Bu süre zarfında çocuklar enerjisiz kalabilir ve kendileri gibi davranmayabilirler.
Ciddi belirtiler
Bu hastalık, kalp hasarı da dahil olmak üzere ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Nadir durumlarda ölümcül olabilir. Çocuğunuzun dört günden fazla ateşi ve aşağıdaki belirtilerden herhangi dördü varsa, ilk fırsatta tıbbi kontrol gereklidir:
- Döküntü
- Avuç içlerinde veya ayak tabanlarında cilt kızarması veya soyulması
- Kırmızı, şiş, tahriş olmuş dudaklar, dil veya ağız astarı
- Her iki gözde kızarıklık ve tahriş
- Boyunda şişmiş lenf bezleri
Çocuklar hastalığın ilk 10 günü içinde tedavi edildiğinde komplikasyon riski önemli ölçüde azalmaktadır. Ancak hastalığı teşhis etmek zor olabilir. Doğru teşhis için farklı uzmanlara danışmak gerekebilir. Kawasaki hastalığının teşhis ve tedavisinde yer alan doktorlar arasında pediatrik kardiyologlar, bulaşıcı hastalık doktorları ve romatologlar bulunur.
Kawasaki hastalığı neden olur?
Doktorlar ve araştırmacılar, bu hastalığa neyin neden olduğunu tam olarak bilmiyorlar. Birçok uzman, sebebin anormal bir bağışıklık sistemi reaksiyonu olduğunu düşünüyor. Bağışıklık sistemini neyin tetikleyebileceğine dair birkaç teori var ve bu listenin başını enfeksiyon çekmektedir.
Ancak, bilim insanları belirli bir organizmayı tanımlayamamışlardır. Hastalığın kendisi bulaşıcı değildir, ancak kümeler halinde ortaya çıkma eğilimindedir ve kış ve ilkbaharda daha yaygındır. Bu, bulaşıcı bir ajanın rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Hastalığı geliştirmek için genetik bir yatkınlık da söz konusu olabilir.
Kawasaki hastalığı risk faktörleri nelerdir?
Bu hastalığa yakalanma riskini artıran bir dizi faktör vardır. Her çocuk hastalığa yakalanabilir, ancak risk faktörleri olan çocuklarda görülme olasılığı daha yüksektir.
Kawasaki hastalığı risk faktörleri şunları içerir:
- 5 yaşından küçük olmak
- Asya veya Pasifik Adalı soya sahip olmak
- Erkek olmak
Riskinizi azaltmak
Nedeni bilinmediği için Kawasaki hastalığını önlemek neredeyse imkânsızdır. Ancak tedaviye erken başlayarak komplikasyon riskini azaltmaya yardımcı olabilirsiniz. Dört günden uzun süren ateş veya diğer hastalık belirtileri için çocuğunuzu doktora götürmeyi ihmal etmemelisiniz.
Kawasaki hastalığı nasıl tedavi edilir?
Bu hastalıkta komplikasyon riski yüksek olduğu için hastaneye yatış neredeyse her zaman gereklidir. Tedavinin amacı ateşi, iltihabı ve komplikasyon riskini azaltmaktır. Semptomların başlamasından sonraki 10 gün içinde tedaviye başlamak, bu amaca ulaşmak için en iyi şansı sunar. Bu, mümkün olan en kısa sürede bir teşhis aramayı çok önemli kılar.
Kawasaki hastalığının ana tedavileri intravenöz immünoglobulin ve yüksek doz aspirindir. İmmünoglobulin, kan donörlerinden alınan antikorları içerir. Araştırmalar, bu antikorların koroner arter problemleri geliştirme riskini azaltabileceğini göstermiştir. Tek başına aspirin alan çocukların yaklaşık %20’sinde koroner arter problemleri görülür. İntravenöz immünoglobulin bu sayıyı %3-4’e düşürür.
Çoğu durumda, çocuklar bir doz intravenöz immünoglobulinden sonra iyileşme gösterecektir. Ama bazı çocuklar iyileşmeyebilir. İyileşmeme söz konusu olursa, doktorlar ek dozlar önerebilir. İltihabı kontrol etmeye yardımcı olabilecek başka ilaçlar da gerekli olabilir. Seçenekler arasında kortikosteroidler, infliximab ve etanersept bulunur.
Yüksek doz aspirin iltihabı, ateşi, kan pıhtılarını ve kalp problemleri riskini azaltmaya yardımcı olur. Ateş düştüğünde, doktorlar tipik olarak aspirine altı hafta veya daha uzun süre daha düşük bir dozda devam etmeyi tercih edebilirler.
Reye sendromu riski nedeniyle çoğu insan potansiyel viral enfeksiyonu olan çocuklara aspirin verilmemesi gerektiğini bilir. Kawasaki hastalığı, aspirinin kalbi korumadaki yararlı rolü nedeniyle bir istisnadır. Ancak çocuklar yine de aspirini sadece doktor kontrolünde almalıdır. Viral bir enfeksiyon ortaya çıkarsa, aspirin tedavisinin kesilmesi gerekebilir.