Migren Nedir? Türleri, Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi Nelerdir?
Migren nedir? Neden olur? Kaç çeşit migren vardır? Migren belirtileri nelerdir? Migren tedavisi nasıldır? Migren nasıl geçer? En iyi migren ilacı nedir? Tüm bu soruların cevaplarını ve çok daha fazlasını aşağıda bulabilirsiniz.
Migren: Tanım
Migren; şiddetli ve sıklıkla diğer semptomlarla birlikte ortaya çıkan spesifik bir baş ağrısı türüdür. Araştırmacılar ağrının, beyindeki arterlerin daralmasına ve ardından genişlemesine yol açan anormal beyin aktivitesinin sonucu olduğuna inanıyor. Bu süreç; mide bulantısı, kusma, ses ve ışığa duyarlılık, birkaç saatten birkaç güne kadar süren şiddetli, zonklayıcı baş ağrısını içeren klasik migren semptomlarına neden olur.
Katkıda bulunan faktörler veya tetikleyiciler olarak adlandırılan durumlar; kas gerginliğini, stresi, belirli gıdalara ve kokulara karşı hassasiyeti, ilaçların yan etkilerini, dehidrasyonu veya değişen hormon seviyelerini içerebilir. Bu tetikleyiciler kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterir.
Migren; kadınlarda, 30-39 yaş arası yetişkinlerde, ailesinde benzeri durumu olan kişilerde ve anksiyete, bipolar bozukluk, depresyon, epilepsi (sara hastalığı) veya uyku bozukluğu gibi diğer tıbbi rahatsızlıkları olan kişilerde daha yaygındır.
Migren semptomlarını ve oluş sıklığını azaltmak ayrıca ağrının kişinin üretken, aktif bir yaşam sürmesine izin verecek şekilde kontrol edilmesini sağlamak için birçok etkili tıbbi tedavi mevcuttur. Tedavi yöntemleri; yaşam tarzı değişikliklerini, ilaçları ve ağrıyı tetikleyebilecek maddelerden veya durumlardan kaçınmayı içermektedir.
Bazı durumlarda, ataklar o kadar şiddetli veya sık olabilir ki işte, okulda, günlük hayatta ve sosyal aktivitelerde ciddi aksamalara neden olabilir ya da bunları engelleyebilir. Bulantı ve kusma gibi migren semptomlarınız ayrıca şiddetli, zonklayan bir baş ağrınız varsa mutlaka tıbbi yardım almalısınız.
Migren semptomları; ayrıca felç, menenjit (beyin ve omuriliği çevreleyen zarların iltihabı) veya retina dekolmanı (ışığı algılayan retina tabakasının, göz küresinin iç yüzeyinden ayrılması) gibi daha ciddi durumların semptomlarını da taklit edebilir. Sizde veya yakını olduğunuz bir kişide; boyun tutulması, ateş, uyuşma veya görme değişiklikleri gibi duyusal rahatsızlıklar mevcutsa, mümkün olan en kısa sürede bir doktora görünmelisiniz.
Migren: Evreler
Migren, farklı evrelere sahip olması bakımından da benzersizdir. Bununla birlikte, ağrıyı yaşayan her birey bütün aşamaları deneyimlemez.
Migren ve şiddetli baş ağrısının oluşum aşamaları aşağıdakileri içerebilir:
- Önsezi evresi (prodrom), baş ağrısından saatler veya günler önce meydana gelebilecek ruh hali veya davranış değişikliğidir.
- Aura fazı; halüsinasyonlar, uyuşukluk, konuşma değişiklikleri ve kas güçsüzlüğü dahil olmak üzere baş ağrısından hemen önce gelen bir grup görsel, duyusal veya motor becerilerini etkileyen semptomları barındırır.
- Baş ağrısı evresi; gerçek baş ağrısı sırasında kişinin ışığa ve harekete duyarlı olabileceği veya depresyon, yorgunluk ve kaygı yaşayabileceği bir dönemdir.
- Baş ağrısı çözülme evresi (postdrom); ağrının azaldığı ancak yorgunluk, sinirlilik ve konsantrasyon güçlüğü ile yer değiştirdiği dönemdir.
Üst üste gelebilecek ancak genellikle aşağıdaki sırayla ortaya çıkan, dört farklı auralı migren türü vardır:
- Görsel aura, genellikle görme merkezine yakın parlak bir nokta veya küçük bir görme alanının kaybı olarak başlar ve zamanla çevresel görüş bozukluğuna doğru genişler.
- Duyusal aura, tipik olarak görsel aurayı takip eder, bir uzuvda veya yüzün bir tarafında uyuşmaya yol açan bir karıncalanma olarak başlar.
- Dil aurası, geçici konuşma bozukluklarına ve dili anlamada güçlüklere neden olur.
- Motor aura, vücudun bir tarafında uzuvların ve muhtemelen yüzün zayıflaması ile karakterize edilen dört aura arasında en az yaygın olanıdır.
Migren: Türler
Migren ağrısı; spesifik semptomları, tetikleyicileri ve sıklığı ile farklılaşan birkaç farklı alt tipe sahiptir:
- Kronik migren, her ay en az sekiz gün ağrı belirtileriyle birlikte veya üç aydan uzun süredir ayda 15 veya daha fazla gün meydana gelen baş ağrısıdır.
- Akut migren olarak da adlandırılan epizodik migren ayda 14 günden daha az ortaya çıkar.
- Hemiplejik migren, motor aura fazına benzer semptomlar gösterse de zayıflamış hareketlilik ile ayırt edilir. Ayrıca bazen geçici görme kaybı, uyuşukluk, deride yanma hissi, iletişim ve anlama güçlükleri, ateş, uyuşukluk ve nöbetler de görülebilir.
- Adet migreni, tipik olarak bir kadının adet döneminin başlamasından sonraki iki gün içinde ortaya çıkar. Bu süre boyunca devam eden bu ağrı, hormonal migren veya östrojenle ilişkili migren ile yakından ilişkilidir.
- Oküler migren olarak da adlandırılan retina migreni, tekrarlayan görsel fenomenler ile gözde bir saatten az süren görme bozukluğu veya körlük ve ardından baş ağrısı ile karakterizedir.
- Vestibüler migren, baş ağrıları ile ilişkili vertigo, ışığa ve sese duyarlılık gibi migrenin klinik özelliklerini içerir.
Migren: Belirtiler
Migren belirtileri bireyler arasında farklılık gösterir. Ağrının süresi, birkaç saatten birkaç güne veya daha fazlasına kadar büyük ölçüde değişebilir. Semptomlar, beyindeki arterlerin daralması veya genişlemesinin sonucunda oluşurlar. Meydana gelebilecek belirtiler aşağıdakileri içerebilir:
- Konsantrasyon zorluğu
- Baş dönmesi
- Hafif kafa karışıklığı
- Mide bulantısı
- Vücudun farklı bölgelerinde uyuşma veya karıncalanma
- Işığa duyarlılık
- Sese duyarlılık
- Yoğunluğu artan şiddetli, zonklayıcı veya kalıcı baş ağrısı (Baş ağrısı genellikle başın bir bölümünde başlar ve diğer tarafa yayılır. Bununla birlikte oluşan baş ağrıları, karakter ve yoğunluk bakımından büyük ölçüde değişebilir.)
- Ani ve ezici bir yorgunluk hissi ayrıca uyumak için karanlık, sessiz bir odada uyuma ihtiyacı
- Kusma
Bazı kişiler, ağrıdan hemen önce meydana gelen duyusal rahatsızlıklardan oluşan bir aura yaşarlar. Bir auranın belirtileri aşağıdakileri içerebilir:
- Geçici bir kör noktaya sahip olmak
- Yanıp sönen ışıklar, yıldızlar veya bozuk renk ve ışıklardan oluşan zikzak bir desen görmek
- Abartılı duygular yaşama
Ciddi belirtiler
Migren semptomları; felç, menenjit veya retina dekolmanı gibi daha ciddi, hatta yaşamı tehdit eden durumların semptomlarını taklit edebilir. Belirtilerinizin migrenden mi yoksa başka bir ciddi durumdan mı kaynaklandığını yalnızca doktorunuz teşhis edebilir.
Aşağıdaki belirtilerden herhangi birine sahipseniz en kısa sürede bir doktora görünmelisiniz:
- Bayılma veya tepki vermeme gibi bilinç düzeyinde değişiklik
- Aşırı şiddetli baş ağrısı veya normalde çektiğiniz baş ağrınızdan daha farklı bir baş ağrısı
- Aniden başlayan baş ağrısı
- Öncesinde kafa travması yaşanan şiddetli baş ağrısı
- Boyun sertliği ve yüksek ateş
Görmeyi, zihinsel işleyişi, dengeyi etkileyen, uyuşukluğa veya konuşma güçlüğüne neden olan belirtilerden daha önce herhangi birini yaşamadıysanız ve şu anda bu belirtilerden en az birini yaşıyorsanız mümkün olan en kısa sürede bir doktora görünmelisiniz.
Migren: Nedenler ve tetikleyiciler
Mevcut araştırmalar migrenin, kan akışında değişikliklere yol açan belirli beyin kimyasallarının ve sinir yollarının aktivasyonundan kaynaklanabileceğini öne sürmektedir. Spesifik olarak, beyindeki arterlerin daralmasıyla beyne giden kan akışı azalır. Bunu, arterlerin genişlemesi izler.
Bu sürecin kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak araştırmacılar beyindeki nöron disfonksiyonu ile baş ağrılarıyla ilişkili olan ağrı duyarlılığı arasında bazı bağlantılar bulmuşlardır. Kan damarı genişlemesine yol açan bir nörotransmitter olan kalsitonin geni ile ilişkili peptidin salınımının ağrı ataklarını tetiklemede rol oynadığı düşünülmektedir, ancak doğrulamak için ek araştırmalara ihtiyaç vardır.
Ağrı genellikle bir veya daha fazla spesifik madde veya durum tarafından tetiklenir. Tetikleyiciler kişiden kişiye büyük ölçüde değişebilir.
Fiziksel tetikleyiciler
- Stres
- Adet döngüsü nedeniyle hormonal değişiklikler
- Yemek yememek
- Bozuk uyku düzeni
- Boyun ağrısı
- Aşırı efor harcamak
Çevresel tetikleyiciler
- Alerjiler
- Parlak ışıklar ve floresan ışıklar
- Havadaki aşırı değişiklikler, özellikle alışılmadık derecede sıcak havanın aniden başlaması
- Yüksek irtifa
- Kokular
- Sigara içmek
Gıdayla ilgili tetikleyiciler
- Eski peynirler ve bayatlamış ürünler tüketim tarihi geçmiş gıdalar tüketmek
- Yeterince su içmemek
- Alkol, özellikle kırmızı şarap
- Kafein
- Monosodyum glutamat (Çin tuzu), nitratlar ve nitritler gibi belirli gıda katkı maddeleri
Tekrarlayan ağrı ataklarınız varsa, bir günlük tutmak iyi bir fikir olabilir. Bu metot, migren oluşmadan önce meydana gelen belirtileri veya ne yediğinizin zamanlamasını, semptomlarını ve diğer durumların detaylarını kaydetmeyi içerir. Bu yöntem semptomlarınızı en aza indirmek için, migren tetikleyicilerini belirlemenize yardımcı olacaktır.
Migren: Risk faktörleri
Doktorlar migrene daha yatkın hale getirebilecek belirli risk faktörlerini belirlemişlerdir. Ancak bu risk faktörlerine sahip olmak, migren geçireceğiniz anlamına gelmez. Tipik risk faktörleri aşağıdakileri içerir:
- Ailede migren öyküsü
- Cinsiyetin kadın olması
- Kadınların hormon değişiklikleri
- 40 yaş altı olmak
Çoğu durumda, migren kalıtsal bir durumdur. Migren teşhisi konan bir hastanın yakınları için mevcut risk, migrene sahip bir aile üyesi olmayanlara göre üç kat daha fazladır.
Migren: İlgili koşullar
Migren ve diğer baş ağrısı türleri arasında ayrım yapmak zor olabilir. Diğer baş ağrısı türleri, migren ile aynı semptomların bazılarını içerebilirken, genellikle ağrıyla ilişkili auraları yoktur. Diğer baş ağrısı türleri aşağıdakileri içerir:
- Küme tipi baş ağrısı, hızlı bir şekilde art arda ortaya çıkan baş ağrısı, ardından kendini ağrı olmayan dönemlere bırakır. Hastalar genellikle başın bir tarafında ve gözün çevresinde ağrıyı hissederler ve bu ağrıyı öldürücü veya delirtici olarak tanımlarlar.
- Gerilim tipi baş ağrısı, baş ve boyundaki kas kasılmalarının neden olduğu, donuk ve baş ağrısının en yaygın şeklidir. Genellikle hastalar bu tipi, baskılayan ve sıkıştıran bir ağrı olarak tanımlarlar.
- İkincil tip baş ağrısı, baş veya boyun yaralanması gibi başka bir durumun neden olduğu baş ağrısı türüdür.
Migren: Teşhis
Doktorlar migreni teşhis etmek için hastanın öyküsünü, fiziki muayenesini, hasta tarafından bildirilen semptomları ayrıca Uluslararası Baş Ağrısı Sınıflandırması 3. Baskı (ICHD-3)’yı karşılayan tanı kriterlerini dikkate alır.
Bu kriterler, tanıları auralı migren ve aurasız migren olarak ayırır:
- Auralı migren, aura ile aynı anda veya aura semptomlarını takiben 60 dakika içinde, iki veya daha fazla baş ağrısı atağı geçirme durumudur. Aura semptomları; yanıp sönen ışıklar, zikzak çizgiler veya diğer görsel bozuklukları içerir. Az da olsa bazı hastalar, bu tip migrene sahiptir.
- Aurasız migren, beş veya daha fazla baş ağrısı nöbeti ve mide bulantısı, kusma ve ışığa veya sese duyarlılığı içerebilen ek semptomlara sahiptir. Bu daha yaygın migren türü, baş ağrısından önceki görsel, duyusal veya motor semptomlar olan bir aura fazı içermez.
Baş ağrısı günlüğü tutmanın faydaları
Baş ağrınızla ilgili bilgileri takip etmek ve doktorunuzla paylaşmak, doğru bir teşhis koyulmasına ve tedaviyi gerektiği yönlerde değiştirmenize yardımcı olur. Migren oluşumunu tarih ve saat olarak not etmek ve diğer ilgili noktaları detaylandırmak faydalıdır.
Aşağıdaki bilgiler böyle bir günlüğü nasıl oluşturabileceğinize dair fikirler verebilir:
- Baş ağrınızın belirli yeri
- Baş ağrınızın şiddeti ve nasıl olduğu
- Baş ağrınızın ne kadar sürdüğü
- Davranış veya kişilikte herhangi bir değişikliğe neden olup olmadığı
- Mekân değişikliklerinin baş ağrısına etkisi
- Uyku probleminiz
- Stres kaynakları
- Kafa travması (yaralanma) sonrasında oluşan ağrılar
Teşhis testleri ve görüntüleme
Vereceğiniz bilgilere ek olarak, doktorunuz tanıyı doğrulamak için bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve lomber ponksiyon (spinal tap, bir iğne yardımıyla beyin veya omurilik sıvısının alınması) isteyebilir. Bu testler, migren benzeri semptomlara neden olabilecek tümörler, enfeksiyon veya kan damarı düzensizlikleri gibi diğer sorunları ekarte etmeye yardımcı olur.
Çoğu migren hastası, teşhislerinin bir parçası olarak beyin görüntülemeye ihtiyaç duymaz. Bununla birlikte, beyin MR veya BT taraması tipik olarak aşağıdaki durumlarda kullanılır:
- Hasta baş ağrısını “ilk” veya “en kötü” olarak tanımlarsa
- Baş ağrısı her zaman için aynı tarafta oluyorsa
- Baş ağrıları için öngörülen tedavi, sıklığı kontrol etmek veya semptomları hafifletmek yeterli değilse
- Baş ağrılarının sıklığı veya şiddeti, hasta için tipik olandan farklıysa
- Baş ağrıları 50 yaşından sonra ilk kez olmaya başladıysa
Migren: Tedavi
Günümüzde migrenin kesin bir tedavisi olmadığı için, mevcut tedavi ağrının önlenmesine ve semptomların giderilmesine odaklanmaktadır. Uygulanacak olan tedavi planı çok yönlü olabilir. Tedavi ayrıca migrenin spesifik tetikleyicilerini ve şiddetini, yaşınızı, tıbbi geçmişinizi ve diğer faktörlerinde incelenmesini kapsayan bir süreçten oluşur.
Migreni olan birçok insan ani, aşırı yorgunluktan şikâyet eder ve uyumak için karanlık, sessiz bir odaya ihtiyaç duyar. Birçok insanda, reçetesiz satılan bir ağrı kesiciyle birlikte kısa bir uyku, ağrının azalmasını hatta yok olmasını sağlayabilir.
Etkili migren tedavisi, atakların sık sık ortaya çıkmasını önleyen yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavilerini ve ataklar geliştikçe rahatlatmak için akut tedavileri içermektedir.
Migren sıklığını azaltmak için yaşam tarzı değişiklikleri
Migrenden muzdarip hastalar, belirli yaşam tarzı değişiklikleri yaparak, ağrılarının sıklığını azaltmaya yardımcı olacak ilk adımları atabilirler:
- Düzenli bir uyku programı oluşturun ve yeterince uyuyun.
- Yemekleri rutin bir programda yiyin.
- Aktif kalmaya çalışın ve düzenli egzersiz yapın.
- Ağrıyı tetikleyebilecek durumlara maruz kalmaktan kaçının veya sınırlamaya çalışın.
Migren önleyen ilaçlar
Hastaya ve semptomlarına bağlı olarak bir nörolog, migreni önlemek için aşağıdaki gibi ilaçlar önerebilir:
- Yüksek tansiyon ve koroner arter (atardamar) hastalığını tedavi etmek için kullanılan beta blokerler
- Serotonin ve diğer beyin kimyasallarının seviyelerini etkileyen antidepresanlar
- Nöbetleri önleyen veya azaltan antikonvülsanlar yetişkinlerde migreni de önler.
- CGRP antagonistleri, CGRP’nin beyne salınmasını engelleyen ilaçlardır. CGRP blokerlerı, migreni tetiklediği ve şiddetlendirdiği düşünülen bu molekülü hedefleyerek, onu baskılamaya çalışır.
Migren atağını tedavi etmek için ilaçlar
Migren atağı tedavisinin etkinliğini artırmak için, reçete edilen ilacı semptomlar başladıktan hemen sonra almak en iyisidir. Ağrı ataklarının tedavisinde kullanılan ilaçların etken maddeleri aşağıdakileri içerir:
- Steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar (ibuprofen ve diğerleri) ve asetaminofen gibi analjezikler ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.
- Triptanlar, migrene neden olan beyindeki değişiklikleri tersine çevirir.
- Ağrı atağı sırasında bulantı ve kusmayla mücadele etmek için burun spreyi, rektal fitil veya enjeksiyon olarak uygulanan antiemetikler
- Dihidroergotamin ve ergotamin gibi ergotlar, özellikle zonklayan baş ağrıları için ağrıyı hafifletir.
- Beyindeki genişlemiş kan damarlarını daraltan vazokonstriktörler, bunlara ergot alkaloidleri ve diğer serotonin reseptörü agonistleri (agonist; hücrede tepki oluşturan bileşikler) dahildir.
Sizin için en etkili ilaç tedavisinin belirlenmesi için mutlaka bir doktora görünmeniz gerekmektedir. Hangi ilacı ne şekilde ve dozda alacağınıza doktorunuz karar verdikten sonra, size verilen talimatları eksiksiz bir şekilde uygulamalısınız.
Migren: Hastalarda yaşam kalitesi
Dünya çapında en çok rahatsızlığa neden olan altıncı hastalık olarak sınıflandırılan migren, günlük hayata inanılmaz derecede olumsuz etkisi olabilir. İşte migrenin yaşam kalitesi üzerindeki önemli etkisini yakalayan birkaç istatistik:
- Hastalarının %90’ından fazlası, ağrı atakları sırasında normal şekilde çalışamaz veya işlev göremez.
- Migrenden etkilenen ailelerin sağlık giderleri, olmayanlara göre %70 daha fazladır.
- Ortalama olarak her yıl 1,2 milyon acil servis ziyareti akut migren atakları için yapılmaktadır.
- Türkiye’de migrene bağlı yıllık sağlık bakımı ve kayıp üretkenlik maliyetlerinin 27,9 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.
- Türkiye’de hastaların kişi başı doğrudan tıbbi maliyeti ise 3.063,60 TL olarak hesaplanmıştır.
Ek olarak, hastaların yarısından fazlasına hiçbir zaman teşhis konulamamakta ve daha da büyük bir kısmı ağrıları için hiçbir zaman tıbbi yardım aramamaktadır.
Migren ölümcül değildir. Bununla birlikte, genellikle bipolar bozukluk ve depresyon gibi diğer tıbbi durumların yanında ortaya çıkar ve kötüleşir. Hastalar genellikle günlük yaşamlarını bozan ağrı ataklarının sürekli korkusuyla yaşarlar.
Semptomlar aşırı derecede ağrılı ve kafa karıştırıcı olabilse de tedavi edilmeyen migren, birkaç saatten birkaç güne kadar sürer ve sonunda genellikle uykuyla birlikte kendi kendine düzelir.
Migren: Potansiyel komplikasyonlar
Migren ağrıları genellikle ciddi bir sağlık tehdidi değildir. Bununla birlikte kronik ve şiddetliyse, günlük yaşamda normal veya etkili bir şekilde işlev görmeniz zor olabilir. Migren ağrıları ayrıca inme için bir risk faktörüdür. Şiddetli vakalarda, engelliliğe de neden olabilir.
Doktorunuzun önerdiği tedavi planını takip ederek, tekrarlayan atakları ve ciddi komplikasyon riskinizi en aza indirmeye yardımcı olabilirsiniz.
Migrenin kesin tedavisi olmasa da bu konuda araştırmalar hala sürmektedir. Migrenin insan yaşamı üzerindeki etkisi hakkında farkındalık arttıkça, bu konuda yapılan araştırmalar daha da önem kazanmaktadır.