Sağlık Rehberi

Purpura Nedir? Purpura Türleri Nelerdir?

Purpura nedir, ne demektir? Ciddi bir durum mudur? Purpura varsa ne yapmak gerekir? Kaç tür purpura vardır? Purpuralar nasıl tedavi edilir? Tüm bu soruların cevaplarını ve çok daha fazlasını aşağıda bulabilirsiniz.

Purpura nedir?

Purpura, cilde dokunulduğunda kaybolmayan kırmızı veya mor lekelerin ortaya çıkmasıyla karakterize nadir bir rahatsızlıktır. Bu durum; kan damarlarının iltihaplanması nedeniyle deri altında kan birikmesinden kaynaklanır. Hastalık çocuklarda daha sık görülür, ancak her yaşta ortaya çıkabilir.

Bu rahatsızlık, birkaç duruma ve nedenine bağlı olarak tedavi edilebilir veya edilmeyebilir. Purpura genellikle çocuklarda herhangi bir tedavi olmaksızın kaybolurken, yetişkinlerde dönemler halinde ortaya çıkabilen veya kaybolabilen kronik bir sorun haline gelebilir.

Purpura lekeleri çeşitli boyutlarda olabilir. Çapları 1 ila 2 mm arasında olduğunda peteşi, 1 cm’den büyük olduğunda ekimoz olarak adlandırılan bu lekelerin her biri aynı boyuta sahip değildir. Bu nedenle doktor, oluşan lekenin tipini belirlemek için deriyi ve mevcut diğer semptomları ayrıntılı bir şekilde değerlendirmeli ve böylece en uygun tedaviye başlayabilmelidir.

Purpura türleri nelerdir?

1- Henoch-Schönlein purpura (HSP-IgA vasküliti)

IgA vasküliti olarak da bilinen Henoch-Schönlein purpurası çocuklarda daha sık görülmekle birlikte yetişkinlerde de görülebilir. Hastalığın bu tipi, küçük damarların iltihaplanmasıyla karakterizedir. Özellikle bacaklarda ve kalçalarda kırmızı lekelerin ortaya çıkmasına neden olur. Ayrıca, eklemlerde veya karında ağrıya da neden olabilir.

Normalde Henoch-Schönlein tipi, özel bir tedavi gerektirmez, sadece kişinin dinlenmesi ve semptomların ilerlemesini değerlendirmek için doktor tarafından izlenmesi önemlidir. Bununla birlikte, çok fazla ağrı olduğunda, doktor ağrıyı gidermek için ibuprofen gibi iltihap önleyici ağrı kesicileri reçete edebilir.

2- İdiopatik trombositopenik purpura (İTP)

İTP olarak da bilinen idiopatik trombositopenik purpura, kanın pıhtılaşma sürecine müdahale etmesiyle sonuçlanan trombosit sayısında azalmayla karakterize otoimmün bir hastalıktır. Bu hastalığın kesin nedeni bilinmemektedir. İTP’nin akut ve kronik olmak üzere iki çeşidi bulunmaktadır. Akut formu, 6 aydan kısa bir süre içinde kaybolur, çocuklarda daha sık görülmekle birlikte, her iki cinste eşit derecede görülebilir. Kronik formu ise yetişkinlerde özellikle kadınlarda daha sık görülmektedir.

İTP belirtilerini, pıhtılaşmadaki değişiklikler nedeniyle ciltte küçük kırmızı noktaların oluşumundan, diş eti kanamalarından, uzun süreli âdet kanamalarından veya burundan kanama ile fark etmek mümkündür. Bunun yanında idrardan veya makattan kan gelmesi, dışkıda kan görünümü yine sık görülen belirtilerdendir. Teşhis esas olarak, semptomların analizi ve kan testi yoluyla konur. İTP tedavisi, semptomların şiddetini azaltan ve bağışıklık sistemini uyaran ilaçlarla yapılır. İTP tedavisi tam bir muayeneden sonra doktor tarafından belirlenmektedir. Çocuklarda meydana gelen rahatsızlık genellikle kendiliğinden kısa sürede iyileşirken, yetişkinler bu durum aynı olmayabilir. Daha uzun süren tedavi süreleri gerekebilir.

3- Trombotik trombositopenik purpura (TTP)

TTP olarak da bilinen trombotik trombositopenik purpura, hayatı tehdit edebilen nadir bir tür hastalıktır. Rahatsızlığın bu tipi, artan trombosit agregasyonuyla (kan pıhtılarının kanamayı durdurmak için üst üste kümelenmesi) karakterizedir, bu da tromboz oluşumuna yol açar ve kırmızı kan hücrelerinin yırtılmasına neden olur. Bu nedenle; anemi, trombosit kaybı ve nörolojik değişiklikleri önlemek için TTP’nin hızlı bir şekilde tanımlanması ve mümkün olan en kısa sürede tedavi edilmesi önemlidir.

TTP tedavisine mümkün olan en kısa sürede başlanmalıdır. Tedavi genellikle plazmaferez adı verilen kan plazması değişimini içermektedir. Bu işlemde, vücudun işleyişine ve kan dolaşımına zarar veren antikorların atılması sağlanır.

4- Purpura fulminans

Purpura fulminans esas olarak yeni doğan bebeklerde pıhtılaşmayla ilgili protein eksikliği nedeniyle ortaya çıkar ve bu da kan dolaşımını engelleyebilecek pıhtı oluşumuna yol açmaktadır. Ayrıca bu tip, özellikle kandaki ciddi bir enfeksiyonun bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir.

Bu hastalığın belirtileri arasında, pıhtılaşma sürecindeki değişiklikler ve etkilenen yerlerdeki hücrelerin ölümü nedeniyle ciltte siyah renkte olabilen kırmızı lekeler belirmesi bulunur. Fulminans tedavisi, doktorun rehberliğinde kandaki eksik pıhtılaşma proteinin verilmesiyle yapılabilir.

5- Senil purpura

Senil purpura, vücudun doğal yaşlanma süreciyle birlikte oluşur ve bu da kan damarlarının daha kırılgan olmasına neden olabilir. Hastalığın bu tipi, 65 yaş üstü kişilerde daha sık görülmektedir. Hastalığın belirtilerini; kan damarlarının yaşlanmasının bir sonucu olarak sırt, bilek, el ve ön kollarda mor lekelerin görünümüyle fark etmek mümkündür.

Herhangi bir sağlık riski oluşturmadığından tedavi edilmesine gerek yoktur. Ancak kişi kendini rahatsız hissediyorsa, doktorundan onay alarak, lekelerin azalmasına yardımcı olan K vitamini içeren bazı kremler veya merhemler kullanabilir.


YASAL UYARI! Sitemizde bulunan yazılar tamamen ön bilgi amaçlıdır ve herhangi bir yönlendirme, tavsiye taşımamaktadır. Hiçbir ilacı, tedaviyi ya da sağlığınızla ilgili herhangi bir şeyi, doktorunuzdan habersiz uygulamamalısınız. Bu konuda tüm sorumluluk ziyaretçiye aittir.
Kaynak
Púrpura: o que é, tipos, sintomas e tratamento

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu