Şeker Hastalığı (Diyabet) Nedir? Belirtileri, Nedenleri, Tedavisi
Şeker hastalığı (diyabet) nedir?
Şeker hastalığı (diyabet), vücudun enerji için şekeri (glikozu) işleme ve kullanma yeteneğini etkileyen, bir grup metabolik bozukluktur. Normalde yemek yerken, pankreasınız insülin hormonu üretir. İnsülin hormonu kan dolaşımıyla glikozu, enerji ve büyüme için glikoz kullanan hücrelere taşır. Diyabet olan bir kişinin pankreası ise, çok az miktarda insülin üretir veya hiç insülin hormonu üretmez ya da vücut hücreleri insüline gerektiği gibi yanıt vermez.
Şeker hastalığı (diyabet), vücut hücrelerini gerekli enerjiden mahrum bırakır. Ayrıca hiperglisemi olarak bilinen bir durum olan, kanda anormal derecede yüksek glikoz seviyelerine yol açar. Zamanla bu durum, kan damarlarına ve organlara zarar verebilir ve hatta erken ölüme bile neden olabilir. Doktorunuzun size önerdiği tedaviyi takip etmek, komplikasyon riskinizi azaltabilir.
Şeker hastalığı (diyabet) belirtileri, kan şekeri seviyelerinizde tehlikeli ve yaşamınızı tehdit eden bir değişikliği gösterebilir ve bu belirtiler aniden veya hızla ortaya çıkabilir. Bu belirtiler arasında; artan susuzluk, sık idrara çıkma, kusma, nefes darlığı, karın ağrısı, kafa karışıklığı, terleme, titreme, baygınlık hissi, aşırı sinirlilik veya saldırgan davranışlar yer almaktadır.
Şeker hastalığı (diyabet) türleri nelerdir?
Üç ana diyabet türü vardır, bunlar tip 1 diyabet, tip 2 diyabet ve gestasyonel diyabettir.
Tip 1 diyabet
Tip 1 diyabet genellikle çocuklarda ve gençlerde görülen, bağışıklık sisteminizin pankreastaki insülin üreten, beta hücrelerini yok ettiği bir şeker hastalığı formudur. Genetik ve bazı virüsler de dahil olmak üzere birçok faktör, tip 1 diyabet oluşumuna katkıda bulunabilir.
Tip 1 diyabeti tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yoktur. Ancak tip 1 diyabetin tedavisi, kan şekerini seviyelerini normal değerlere çekmeyi hedefler. Ayrıca sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve egzersiz gibi faaliyetler de tedaviye katkıda bulunan önemli faktörlerdir.
Tip 2 diyabet
Tip 2 diyabet, diyabetin en yaygın şeklidir, diyabet vakalarının yaklaşık %90’ını oluşturur. Tip 2 diyabette pankreas insülin salgılar, ancak üretilen insülin yetersizdir veya vücut hücreleri, insülinin etkilerine karşı dirençli hale gelir. Böyle olmasının nedeni tam olarak açıklanabilmiş değildir.
Ancak obezite, kötü beslenme ve hareketsiz bir yaşam tarzıyla, tip 2 diyabet arasında bir bağlantının olduğu düşünülmektedir. Dolayısıyla bu bağlantının varlığı, tip 2 diyabetin birçok durumda önlenebilir olduğu anlamına gelir.
Gestasyonel diyabet
Gestasyonel diyabet, hamilelik sırasında ortaya çıkan bir diyabet şeklidir. Gestasyonel diyabette pankreas insülin üretir, ancak gebelik hormonları, hücrelerin insülini gerektiği gibi kullanmasını engeller. Hamile kalmadan önce fazla kilolu olmak, gestasyonel diyabet geliştirme riskini artırır.
Gestasyonel diyabet olması hem annede hem de bebekte sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu durum, her ikisi için daha sonraki yaşamlarında, tip 2 diyabet riskinin artmasına neden olmaktadır.
Şeker hastalığı (diyabet) belirtileri nelerdir?
Şeker hastalığı (diyabet) belirtileri kişiden kişiye ve şeker hastalığının tipine göre değişiklik gösterebilir. Ancak her iki tipte de yaygın semptomlar aşırı susamayı ve sık idrara çıkma ihtiyacını içermektedir.
Tip 1 diyabet genellikle hızlı gelişir. Belirtiler şiddetli olabilir veya aniden ortaya çıkabilir. Buna karşılık, tip 2 diyabet genellikle gizli şeker (prediyabet) adı verilen bir durumdan kaynaklanarak, kademeli olarak gelişir. Gizli şekeriniz varsa, semptomlar yıllarca ortaya çıkmayabilir veya fark edilmeyebilir.
Hamilelikle ilişkili olan gestasyonel diyabet genellikle semptom göstermez, ancak mevcut belirtileri hamilelik semptomlarını taklit edebilir. Bu belirtiler; artan susuzluk, sık idrara çıkma, yorgunluk ve mide bulantısıdır.
Tip 1 diyabet belirtileri
Tip 1 diyabet belirtileri aşağıdakileri içerir:
- Aşırı aç veya susamış hissetmek
- Grip benzeri semptomlar
- Sık idrara çıkma ihtiyacı
- Sinirlilik ve ruh hali değişiklikleri
- Şiddetli yorgunluk
- Kusma
- Kilo kaybı
Tip 2 diyabet belirtileri
Tip 2 diyabet belirtileri aşağıdakileri içerir:
- Aşırı aç veya susamış hissetmek
- Grip benzeri semptomlar
- Sık idrara çıkma ihtiyacı
- Sinirlilik ve ruh hali değişiklikleri
- Kusma
- Kilo kaybı
- Bulanık görüş gibi görme sorunları
- Erektil disfonksiyon
- Sık sık enfeksiyon kapmak
- Yavaş iyileşen yaralar veya morluklar
- Ellerde veya ayaklarda karıncalanma veya diğer olağandışı hisler
- Yorgunluk ve halsizlik hissetmek
Diyabetin ciddi belirtileri
Kan şekeri seviyenizde tehlikeli bir değişikliği veya diyabetik ketoasidoz gibi hayatı tehdit edici bir komplikasyonu gösterebilen diyabet belirtileri, aniden ve hızla ortaya çıkabilir.
Yüksek kan şekeri ve diyabetik ketoasidoz belirtileri aşağıdaki durumları içerebilir:
- Karın ağrısı
- Bilinç bulanıklığı (konfüzyon)
- Ağız kuruluğu
- Cilt kuruluğu
- Sık idrara çıkma
- Şiddetli susuzluk
- Nefes darlığı
- Nefes kokusu
- Kusma
- Halsizlik
Düşük kan şekeri veya hipoglisemi belirtileri aşağıdakileri içerir:
- Agresif davranış sergileme
- Bilinç bulanıklığı (konfüzyon)
- Aşırı sinirlilik
- Baygın hissetmek
- Baş ağrısı
- Açlık
- Kalp çarpıntısı
- Terleme veya nemli cilt
- Titreme
Tedavi edilmeyen çok yüksek veya düşük kan şekeri seviyeleri aşağıdaki durumlara yol açabilir:
- Bilinç kaybı ve koma
- Nöbetler
- Ölüm
Not: Yukarıdaki ciddi belirtilerden herhangi birine sahipseniz, vakit kaybetmeden bir doktora görünmeli ve gerekli tedaviye başlamalısınız.
Şeker hastalığı (diyabet) nedenleri nelerdir?
Şeker hastalığı (diyabet) nedenleri, şeker hastalığının tipine göre değişiklik göstermektedir.
Tip 1 diyabet nedenleri
Tip 1 diyabetin kesin nedeni bilinmemektedir. Uzmanlar, genetik ve çevresel faktörlerin bir katkısı olabileceğine inanmaktadır. Tip 1 diyabet muhtemelen bir otoimmün hastalıktır. Bu durumda vücudun bağışıklık sistemi, pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırır ve onları yok eder.
İnsülin hormonu, enerji sağlamak için glikozun vücudun hücrelerine taşınmasından sorumludur. Glikoz hücrelere giremediğinde kanda birikir ve yüksek kan şekerine neden olur.
Tip 2 diyabet nedenleri
Tip 2 diyabet, insülin direncinin bir sonucudur. Tip 2 diyabette, pankreas yeterince insülin üretmez veya vücut hücreleri insüline normal tepki vermez ve etkilerine karşı dirençli hale gelir. Aşırı kilolu veya hareketsiz yaşam tarzı olan insanlar, insülin direnci geliştirme riski altındadır.
Gestasyonel diyabet nedenleri
Gestasyonel diyabet sadece hamilelik sırasında ortaya çıkar. Vücut hücrelerini insülinin etkilerine karşı daha dirençli hale getirebilen hamilelik hormonlarından kaynaklanır.
Şeker hastalığı (diyabet) risk faktörleri nelerdir?
Bir dizi faktörün şeker hastalığı (diyabet) geliştirme riskini arttırdığı düşünülmektedir. Risk faktörleri diyabetin tipine göre değişiklik göstermektedir.
Tip 1 diyabet risk faktörleri
Tip 1 diyabetle ilgili risk faktörleri aşağıdakileri içerir:
- Sarılık ile doğmak
- Kabakulak veya Epstein-Barr virüsü gibi belirli virüslere maruz kalmak
- Ailede birinin tip 1 diyabet olması
- Kuzey ikliminde yaşamak
- Solunum yolu enfeksiyonuyla doğmak
- Genetik testlerle bulunan spesifik risk altındaki genlere sahip olmak
- Annenin hamilelik sırasında gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) yaşaması
Tip 2 diyabet risk faktörleri
Tip 2 diyabetle ilgili risk faktörleri aşağıdakileri içerir:
- Afroamerikalı, Hispanik Amerikalı veya Kızılderili kökenli olmak
- 45 yaşından büyük olmak
- Ailede birinin tip 2 diyabet olması
- Yüksek tansiyon
- Yüksek kolesterol
- Hamileyken gestasyonel diyabete yakalanmak
- İnsülin direnci olması
- Aşırı kilolu olmak
- Hareketsiz yaşam tarzı
Gestasyonel diyabet risk faktörleri
Gestasyonel diyabet ile ilgili risk faktörleri aşağıdakileri içerir:
- Daha önceki doğumda, bebeğin kilolu doğması
- Daha önceki doğumda, ölü bebek doğurmak
- Afrikalı Amerikalı, Latin, Güney veya Doğu Asyalı, Pasifik Adalı veya Kızılderili kökenli olmak
- Ailede birinin diyabete sahip olması
- Fazla kilolu olmak
- Daha önce gestasyonel diyabet yaşamak
Şeker hastalığı (diyabet) nasıl teşhis edilir?
Tip 1 diyabet genellikle, doktorunuzu kan şekeri seviyelerini test etmeye sevk edecek ani semptomlara neden olur. Bununla birlikte, tip 2 diyabet daha yavaş başlama eğilimindedir. İnsanlar farkında olmadan uzunca bir süre kan şekeri seviyeleri ile ilgili sorunlar yaşayabilirler.
Bu nedenle, doktorlar aşağıdaki kişilere şeker hastalığı (diyabet) taraması yapmasını önerir:
- 45 yaş üstü kişilere
- Vücut kitle indeksi (boy-kilo oranı) 25’ten yüksek olan kişilere
- Gizli şekeri (prediyabet) olanlara
- Gestasyonel diyabet geliştiren kadınlara
Diyabet teşhisi için uygulanacak testler aşağıdakileri içerebilir:
- HbA1c (Glise hemoglobin):
Son 2 ila 3 aydaki kan şekeri değerinin ortalamasını yansıtır. Bu test için aç olunması gerekmez. HbA1c değeri %3,5 ve %5,7 arasında olmalıdır. %5,7 üzeri değer kişide, gizli şeker olduğunu ifade etmektedir. - Açlık kan şekeri seviyesi:
Bir gecelik açlıktan sonra, kan şekeri değerinin ölçümüdür. Açlık kan şekeri seviyesi 70-100 mg/dL arasında olmalıdır. - Rastgele plazma glukoz ölçümü:
Tok olup olmamanızdan bağımsız olarak, günün herhangi bir zamanında yapılan kan şekeri ölçümüdür. Çıkan sonuç, laboratuvarın belirlediği normal değere ve ne yediğinize bağlı olarak değişebilir. Ancak ölçüm sonucu 200 mg/dL’nin altında olmalıdır. Üzeri bir değer, riskli sayılır ve daha fazla ölçüm yapılmasına neden olur. - Oral glukoz tolerans testi (OGTT, Şeker yükleme testi):
10-12 saatlik bir süreden veya gece boyunca aç kaldıktan sonra kişiden açlık glukoz ölçümü için bir kan örneği alınır. Ardından kişiye, glukoz içeren bir içecek içirilip 2 saat sonrasında tekrar bir kan örneği alınır. Bu süreç boyunca çok az miktarda sudan başka hiçbir şey tüketilemez. Bu testin sonunda sağlıklı bir kişide çıkan değer 140 mg/dL’den az olmalıdır. - Kan testi:
Tip 1 diyabet teşhisine yardımcı olabilecek otoantikorları kontrol etmek için, kan testi yapılabilir. - İdrar testi:
Tip 1 diyabet teşhisine yardımcı olabilecek ketonları ölçmek için, idrar testi yapılabilir.
Gestasyonel diyabet için, her doğum öncesi muayenede idrar şekeri testi yaptırmanız gerekir. Gestasyonel diyabet için uygulanabilecek tarama ve testler aşağıdakileri içerir:
- 50 gr. glukoz yükleme testi:
Hamile olan kadınlarda, diyabet şüphesi durumunda yapılan testtir. Öncelikle açken alınan kan örneğinde, açlık kan ölçümüne bakılır. Ardından 50 gr glukoz içeren bir sıvının içirilmesi sağlanır. Bu sıvının tüketiminden itibaren geçen bir saatte tekrar bir kan örneği alınır ve glukoz seviyesine bakılır. Çıkan değer 140 mg/dL’nin üzerindeyse, 3 saatte tamamlanan 100 gr. glukoz yükleme testi yapılır. 50 gr. glukoz yükleme testi, hamileliğin 24-28 haftalarında uygulanmalıdır. - 100 gr. glukoz yükleme testi:
Açlık kan ölçümü yapılır. Çıkan değer 95 mg/dL’nin altında olmalıdır. Ardından hastanın 100 gr. glukoz içeren bir içecek tüketilmesi sağlanır ve sonraki 2 ila 3 saat boyunca periyodik olarak, glikoz değeri ölçülür. 3. saatten itibaren çıkan sonuç 140 mg/dL’den az olmalıdır. Bu değer 140 miligramdan yüksek ise, hastaya kesin olarak gestasyonel diyabet teşhisi konulur.
Doktorunuz ayrıca belirtileriniz hakkında aşağıdakileri içeren sorular sorabilir:
- Hangi belirtileri yaşıyorsunuz?
- Belirtileriniz ne zaman başladı?
- Düzenli olarak ortaya çıkan belirtileriniz var mı?
- Belirtileriniz ne kadar şiddetli?
- Belirtilerinizi iyi veya kötü yapan bir şey var mı?
- Ailenizde diyabet geçmişi var mı?
- Hangi ilaçları kullanıyorsunuz?
- Başka herhangi bir sağlık probleminiz veya durumunuz var mı varsa neler?
- Yeme alışkanlığınız nasıldır?
- Ne sıklıkla egzersiz yapıyorsunuz?
Şeker hastalığı (diyabet) nasıl tedavi edilir?
Düzenli tıbbi kontrollere giderek ve tedavinize uyum sağlayarak, diyabeti yönetmeniz mümkündür. Doktorunuzun sizin için uygun gördüğü tedavi planına uyarak, diyabetik retinopati, kardiyovasküler hastalık ve felç gibi ciddi komplikasyon risklerinizi en aza indirecek şekilde hastalığınızı yönetebilirsiniz.
Şeker hastalığı (diyabet) tedavisi, sahip olduğunuz diyabet tipine göre değişiklik gösterir. Her tip diyabetin yönetimi, mutlaka kan şekeri seviyenizi düzenli olarak izlemeyi içerir. Ayrıca tedaviniz ne olursa olsun, sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak, şeker hastalığınıza iyi gelecek en önemli iki şeydir.
Tip 2 diyabet genellikle glipizid, gliburid gibi etkin maddeleri içeren oral antidiyabetik ilaçlarla tedavi edilir. Gestasyonel diyabet gliburid ile tedavi edilebilir.
Tip 1 diyabet, her zaman için insülin enjeksiyonu ile tedavi edilir. Bununla beraber tip 2 diyabetli veya gestasyonel diyabetli bazı kişilerin de insülin enjeksiyonuna ihtiyacı olabilir. Tip 1 diyabetli bazı kişiler için seçenek olabilecek yeni bir tedavi türü ise pankreas adacık hücre naklidir. Bu deneysel ameliyat, insülin üreten beta hücrelerini bir donörden, tip 1 diyabetli bir kişinin pankreasına aktarılmasını içermektedir.
Komplikasyonları en aza indirmek için; sigara içmemeli, doktorunuzun hipertansiyon ve yüksek kolesterol gibi eşlik eden tıbbi durumların önlenmesi, izlenmesi ve tedavisi konusundaki tavsiyelerine de uymanız gerekmektedir.
Diyabet tedavisinde kullanılan insülin ilacı
Vücudunuz yeterince insülin üretemediğinde veya kendi insülinini kullanamadığında, tedavi planınız muhtemel insülin enjeksiyonunu içerecektir. Bu enjeksiyon ilaçları etki sürelerine göre; kısa etkili, hızlı etkili, orta etkili ve uzun etkili insülin olarak sınıflandırılmaktadır.
Diyabet tedavisinde kullanılan oral antidiyabetik ilaçlar
Oral antidiyabetik ilaçlar, spesifik ilaca bağlı olarak kan şekerini kontrol etmek için farklı şekillerde çalışılar. Bu ilaçlar; vücudun insülin hormonunu daha iyi kullanmasına ve vücuttaki insülin miktarının artmasına yardımcı olur, ayrıca karaciğerdeki şeker sindirimini yavaşlatarak fazla şeker üretimini engeller. Doktorunuzun gözetiminde, sizin için en iyi tedavi planını bulmak için birkaç farklı ilaç veya ilaç kombinasyonu denemeniz gerekebilir.
Diyabet tedavisinde kullanılabilecek oral ilaçlardan bazıları aşağıdaki etkin maddeleri içerebilir:
- Akarboz
- Glimepirid
- Glipizid
- Sitagliptin fosfat
Diyabet için uygulanabilecek diğer tedaviler
İlaç tedavisi haricinde, diyabet için uygulanan veya önerilen diğer tedaviler aşağıdakileri içerebilir:
- Karbonhidrat sayımı
- Beslenme değişiklikleri veya diyet programı
- Yeterli sıvı alımı
- Evde kan şekeri takibi
- İnsülin pompası
- Pankreas adacık nakli
- Düzenli egzersiz yapmak
- Sigarayı bırakmak
- Gerektiğinde kilo vermek
- Kilo verme ameliyatı (Bariatrik cerrahi; vücut kitle indeksi 40 ve daha fazla olan kişiler için uygundur.)
Diyabet için diyet ve beslenme ipuçları nelerdir?
Diyabetin türü ne olursa olsun, sağlıklı beslenme kan şekeri seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olabilir. Sağlıklı bir diyet programı aşağıdaki yiyecekleri içermelidir:
- Fasulye ve baklagiller
- Meyveler
- Yağsız et, tavuk ve balık
- Yağsız veya az yağlı süt ürünleri
- Sebzeler
- Tam tahıllı nişastalar
Çeşitli gıdalar tüketmek, beslenme ihtiyaçlarınızı karşılamak için yapabileceğiniz en iyi yöntemlerden biridir. Bu şekilde kan şekerinizi artıracak olan karbonhidrat alımınızı da dengelemeye yardımcı olursunuz.
Diyabetli kişilerin aynı zamanda ne zaman ve ne kadar yemeleri gerektiğini de bilmeleri gerekir. Bu konuda bir doktora veya diyetisyene danışabilirsiniz. Diyetisyeniniz veya doktorunuz, size hangi besin gruplarından ne kadarını yiyebileceğinizi söyleyebilir. Egzersiz de kan şekerinizi dengelemenin ve kontrol etmenin başka bir yolu olabilir, aldığınız ekstra karbonhidratları egzersiz yaparak telafi edebilirsiniz.
Şeker hastalığını nasıl önlersiniz?
Tip 1 diyabeti önlemek mümkün değildir. Bununla birlikte, hamileyseniz veya hamile kalma ihtimaliniz varsa, tip 2 diyabet ve gestasyonel diyabet riskinizi azaltmak için bazı adımlar atabilirsiniz.
Tip 2 diyabet riskinizi bu öneriler doğrultusunda önleyebilir veya azaltabilirsiniz:
- Yağ ve kalorisi düşük, yağsız protein, lif, kepekli tahıllar ile taze meyve ve sebzelerden oluşan sağlıklı bir beslenme planı uygulamalısınız.
- Günde 30 dakika orta düzeyde aktivite ile düzenli olarak egzersiz yapmalısınız.
- Fazla kilolarınızdan kurtulmalı veya sağlıklı bir vücut ağırlığını korumaya çalışmalısınız.
Gestasyonel diyabet riskinizi bu öneriler doğrultusunda önleyebilir veya azaltabilirsiniz:
- Hamilelik öncesinde ve sırasında sağlıklı beslenmek:
Hamileliğinizi, fazla yemek veya az faydaları olan yüksek kalorili yiyecekler yemek için, bir bahane olarak kullanmamalısınız. - Hamilelik öncesinde ve sırasında düzenli egzersiz yapmak:
Sizin ve bebeğiniz için güvenli olan egzersiz programı hakkında doktorunuza danışabilirsiniz. - Hamilelik sırasında uygun kilo için doktorunuzun tavsiyelerine uymak:
Sağlıklı beslenme ve düzenli aktivite bu hedefi gerçekleştirmek için size yardımcı olacaktır. - Hamile kalmaya çalışmadan önce fazla kilolardan kurtulmak:
Hamileyken diyet yapmayın veya kendi başınıza kilo vermeye çalışmayın. Doktorunuz hamileyken kilo vermenizi önerirse, sizi ve bebeğinizi sağlıklı tutmak için yakın tıbbi gözetime alacaktır.
Her iki durumda da doktorunuzla konuşmadan önce, yaşam tarzınızda köklü değişiklikler yapmamalısınız. Doktorunuz diyet, aktivite ve vücut ağırlığınız için, gerçekçi ve sağlıklı hedefler konusunda size yardımcı olabilir.
Şeker hastalığı (diyabet) yaşam kalitesini nasıl etkiler?
Yaşam kalitesinin genel olarak dört bileşeni vardır. Bunlar; fiziksel, bilişsel, psikolojik ve sosyal yaşam kalitesidir. Bununla beraber yaşam kalitesi öznel ve dinamik olduğundan, zamanla değişkenlik gösterebilir.
Diyabetli kişilerin yaşam kalitesi üzerine çok sayıda araştırma yapılmıştır. Genel olarak, tüm bu çalışmalar diyabetin yaşam kalitesini nasıl etkileyebileceğini veya etkilediğini göstermektedir. Bazı araştırmalar, diyabetin fiziksel etkilerine odaklanır.
Fiziksel yöne odaklanan araştırmalar, komplikasyonlar geliştikten sonra, fiziksel yaşam kalitesinin düşmeye başladığını ifade etmektedir. Bu konuda en büyük etkiye kalp hastalığı sahip olurken listeyi; böbrek hastalığı, körlük, cinsel sorunlar ve nöropati gibi diğer komplikasyonlar izlemektedir.
Sosyal ve psikolojik yaşam kalitesine odaklanan araştırmalar diyabetli kişilerin; yedikleri yemekten zevk alamadığı, cinsel yaşam sorunlarının olduğu, seyahat, iş hayatı, arkadaşlıklar ve gelecekle ilgili endişelere sahip olduklarını ortaya koymuştur. Araştırmalar bu gibi sorunlardan, en çok insüline ihtiyacı olan insanların etkilendiğini göstermiştir.
Şeker hastalığının yaşam kalitesi üzerindeki etkisi, diyabetli kişilerin yaşamlarında dengeye olan ihtiyacını bir kez daha vurgulamaktadır. Gıda ve kan şekeri seviyelerinin sıkı kontrolü komplikasyonları önleyebilir. Ancak hem sıkı kontrol hem de komplikasyonlar yaşam kalitesini düşürebilir, doğru dengeyi bulmak zor olabilir. Destek grupları, danışmanlar ve sertifikalı diyabet eğitimcileri, hastalığın bu yönünü yönetmede hayati bir rol oynayabilir.
Şeker hastalığı (diyabet) komplikasyonları nelerdir?
Tedavi edilmeyen veya kötü yönetilen diyabet komplikasyonları ciddi ve hatta yaşamı tehdit edici olabilir. Tedavi planınıza uyarak hem şeker hastalığını yönetebilir hem de komplikasyon riskinizi azaltabilirsiniz.
Kötü yönetilen kan şekeri seviyeleri, vücudun kan damarlarına ve organlarına zarar verir ve aşağıdakileri de içeren komplikasyonlara yol açabilir:
- Doğum kusurları
- Kalp-damar hastalıkları
- Diyabetik retinopati, katarakt ve körlük
- Hamilelikte fetüsün aşırı büyümesi (irileşmesi)
- Böbrek hasarı ve böbrek yetmezliği
- Kangrenin varlığı sebebiyle alt ekstremite amputasyonu (belirli bir uzvun cerrahi yöntemle kesilmesi)
- Bebeklerde solunum sorunları
- Ciddi enfeksiyonlar
- İnme
- Diyabetik ketoasidoz
- Hipoglisemi